“Yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır”

Gümülcine’deki YAKA IKE Kiraz İşleme Tesisi Yönetim Kurulu Başkanı Levent Sadık Ahmet, kiraz sezonunu ÜLKÜ’ye değerlendirdi.

Tesis olarak kirazın yanı sıra ürün yelpazesine, Yaban Mersini üretimini kattıklarını söyleyen Sadık Ahmet, bu alanda Yunanistan’da bir ilki gerçekleştirdiklerini şirket bünyesinde geçtiğimiz yıldan bugüne kadar 160 dönüm Yaban Mersini dikimi yaptıklarını belirtti.

Bu yıl erkenci kiraz çeşitlerinde hava şartlarından dolayı bir gecikme yaşandığını söyleyen Sadık Ahmet, bazı kiraz çeşitlerinde de başta iklim koşulları olmak üzere, budama, sulamada eksiklikler gibi nedenlerden dolayı verim düşüklüğü yaşandığını belirtti.

“AVRUPA’DAKİ BİR ÇOK BÜYÜK MARKETİN DİREKT TEDARİKÇİSİ OLAN BİR İŞLETMEYİZ”

Sadık Ahmet sözlerine devam etti:

“Bununla beraber dünya ve Avrupa’da olan enflasyon ve maliyet artışları da nispeten üreticiyi, tüketiciyi ve bizleri de zorlamaktadır. Tüm bu olumsuz gelişmelere rağmen bizler geçtiğimiz günlerde Almanya’nın Berlin şehrinde katıldığımız fuardaki görüşmelerimizde sezonluk anlaşmalarımızı yaptık.Herhangi bir satış problemimiz yok.

YAKA Avrupa’daki bir çok büyük marketin direkt tedarikçisi olan bir paketleme tesisi. Tüm çalışmalarımızı belirli bir plan ve program çerçevesinde gerçekleştiriyoruz. Örneğin Haziran ayına kadar, ne kadar kiraz arz ve talep üretim yapılması gerekiyor? Bunların hesaplamalarını yaparak alım ve üretim planımızı şekillendiriyoruz .”

KİRAZ FİYATLARI NE DURUMDA?

Kiraz fiyatlarına da değinen Sadık Ahmet, ilk başlarda ihracatlık kiraz fiyatlarının 2 euro civarında başladığını, daha sonra 2,20 ve 2,30 euroya kadar yükseldiğini, şu anda bölgemizde geçtiğimiz Pazar (29 Mayıs) gününden önümüzdeki Pazar (5 Haziran) gününe kadar, minimum 1,80 eurodan ödemeleri yaptıklarını belirtti. Bu tip kirazların da belirli kalitede olan ve paketlenip uzun süre dayanabilecek olan çeşitler için geçerli olduğunu vurgulayan Sadık Ahmet, bu tip kirazları ihracat kirazı olarak nitelendirdiklerini diğerleriyle de piyasada talebi olmadığından dolayı ilgilenmediklerini ifade etti.

“GERÇEKLERLE YÜZLEŞMEDİĞİMİZ SÜRECE VE BU GERÇEKLERİ KONUŞMADIĞIMIZ SÜRECE HİÇ BİR ZAMAN İLERİYE GİDEMEYİZ”

Rodop ilindeki kiraz üretimi miktarından da bahseden Sadık Ahmet, Rodop’ta dönüm başına üretilen kiraz miktarının 400-450 kilo civarında, Yunanistan genelinde ise bu rakamın minimum 850 kilo civarında olduğunu kaydetti. Bu gerçekle yüzleşmek gerektiğine dikkat çeken Sadık Ahmet, “Gerçeklerle yüzleşmediğimiz sürece ve bu gerçekleri konuşmadığımız sürece hiç bir zaman ileriye gidemeyiz. Bizler YAKA IKE olarak, bu durumu telafi etmenin yollarını, üretimi arttırmaya yönelik çözüm yollarını yıllarca anlattık, bugün de anlatıyoruz. Türkiye’den, Yunanistan’dan ve Avrupa’nın farklı bölgelerinden konunun uzman ve danışmanlarını bölgemize getirerek bir çok bilgilendirme toplantıları yaptık. Bahçelerimizi Ziraat mühendislerimizle birlikte ziyaret ederek, üreticilerle görüşmelerini sağladık. Birinci problem eski kiraz çeşitlerine (Burla, Dragana) bağlı üretim yapmak. Bu tip kiraz çeşitleri raf ömrü olmayan çeşitlerdir. Bu çeşitlerden bölgemizin kurtulamadığı sürece, verim artışı olamaz. Bu gerçekleşmiş olsa bile, bu çeşitlerin piyasa ve katma değeri düşüktür. Bizler bu bölgede en ciddi kiraz alım şirketiyiz. Bizler de bu bahsettiğim çeşit kirazları tercih etmiyoruz çünkü müşterilerimiz bunları tercih etmiyor, o yüzden de alamıyoruz” diye konuştu.

“ESKİ TARIM UYGULAMALARINDAN VAZGEÇEREK, MODERN TARIM UYGULAMALARINA GEÇİŞ YAPMAMIZ GEREKİR”

Kiraz üretiminde ağaç bakımı ve diğer işlemlerin önemine dikkat çeken Sadık Ahmet, “Kiraz üretiminde bir diğer önemli husus ta doğru bakım yapılmalıdır. Üretim aşamasında doğru ve sert budama, iyi sulama, gübreleme gibi faktörler çok önemlidir. Tüm bunlar doğru yapıldığı zaman yüksek verim elde edilebilir. Bir diğer önemli husus da eski tarım uygulamalarından vazgeçerek, modern tarım uygulamalarına geçiş yapmamız gerekir” dedi.

“BU GÜNÜN ŞARTLARINDA KEYFE GÖRE YADA ÖNGÖRÜLERLE FİYAT VERİLEMEZ”

Kirazın fiyatının hangi etkenlere dayanarak belirleniyor? sorusuna Sadık Ahmet şöyle cevap verdi: “Satış fiyatı belli olduktan sonra geriye dönüşümlü hesaplamalar yapıyoruz. Biz ihracatçılar olarak Yunanistan genelindeki bütün paketleme tesisleri bu şekilde hareket ediyor. Bu günün şartlarında keyfe göre yada öngörülerle fiyat verilemez. Örneğin geçtiğimiz yıl TIR başına 3000 euru ödeme yapıyorduk, bu yıl 4500 euroya yakın ödeme yapıyoruz. Paketleme maliyetlerinde kilogram başına yüzde 40’a varan artışlar oldu. Tüm bu gelişmelere karşılık satış fiyatlarımız ise neredeyse aynı. Şimdi bizim bununla mücadele etmemiz gerekir. Bu noktada da şirketlerin öz sermayeleri ve finansal güçleri devreye giriyor. Şirket olarak bizler her şeyi nakit aldığımız ve ön ödeme yaptığımız için nispeten bunları daha uygun fiyatlarla temin edebiliyoruz. Kısacası üreticiye ödenen fiyat, satış fiyatıyla bire bir bağlantılıdır. Bizler ne fiyat veriyorsak, Yunanistan’ın diğer paketleme tesisleri de aynı fiyatı veriyor.”

“ÇOK ÇALIŞMAK ZORUNDAYIZ”

Son olarak ÜLKÜ aracılığıyla halkımıza hangi mesajı vermek istersiniz? sorusuna Sadık Ahmet şu sözlerle cevap verdi: “Gerçeklerle yüzleşmek zorundayız. Modern tarım uygulamalarına geçmek zorundayız. Çok çalışmak zorundayız. Bunu da çok üzülerek söylemek durumundayım; Rodop vilayetinde sadece kirazdan değil ama, diğer ürünlerden ben hiç bir üreticinin  para kazandığına kar ettiğine inanmıyorum.

Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz yıl YAKA Kiraz Paketleme Tesisi kirazın yanı sıra ürün yelpazesine, tesis altyapısı ve müşteri potansiyeli çerçevesinde Yaban Mersini ürününü de bünyesine kattı.

“YAPTIKLARIMIZ, YAPACAKLARIMIZIN TEMİNATIDIR”

Bununla ilgili olarak Levent Sadık Ahmet, Yunanistan’da bir ilke imza atarak Blue berry Şirketi altında, en büyük organik Yaban Mersini bahçesini kurduklarını söyledi. Yaban Mersini yatırımıyla ilgili olarak Sadık Ahmet, “Geçtiğimiz yıl ve bu yıl olmak üzere, sözleşmeli tarım ve kendi yatırımlarımızla birlikte 160 dönüm civarında Yaban Mersini dikimi yapıldı. Burada sizler de şahit olduğunuz gibi bu yıl ilk hasadımızı aldık. Sözleşmeli tarımda bu ürünü üreten üreticilerimizden A kalitede en az 2,50 euroya kilosunu almayı taahhüt etmiştik. Böylece ilk ürünümüzü almış olduk. O yüzden bölge katma değeri yüksek olan ürünlere yönelirse para kazanır. Aksi takdirde hiçbir zaman para kazanamazlar. Son olarak bizler de YAKA IKE olarak gerek kiraz üretimi, gerekse Yaban Mersini üretimi konusunda üreticilerimize kapımız açıktır. Bu anlamda bugüne kadar yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır” diye konuştu.