İskeçe Müftüsü Mustafa Trampa’dan Mirac Kandili mesajı
İskeçe Seçilmiş Müftüsü Mustafa Trampa, Mirac Kandili sebebiyle bir mesaj yayımladı.
İskeçe Seçilmiş Müftüsü Mustafa Trampa’nın mesajı şöyle:
Değerli Müslüman Türk Kardeşlerim!
“İçinde bulunduğumuz mübarek üç aylara önem ve anlam kazandıran gecelerden biri olan mübarek Mirac Kandiline kavuşmuş olmanın huzur ve sevincini yaşıyoruz. Önümüzdeki 17 Şubat 2023 Cuma’yı Cumartesi gününe bağlayan gece Mirac Kandilidir. Pek çok hikmet, mesaj ve müjdelerle dolu olan bu feyizli gecede, İsrâ ve Mirac hadiseleri meydana gelmiştir.
“Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı ne yücedir. Hiç şüphesiz o, layıkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.” (İsrâ:1)
Hicretten yaklaşık bir buçuk yıl önce vuku bulan Mirac hadisesinin iki aşaması vardır:
Birinci aşamada Hz. Peygamber (sav) Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya götürülür. Kur’an’ın andığı bu aşama, gece yürüyüşü anlamında İsrâ adını alır.
İkinci aşamayı ise Hz. Peygamberin Mescid-i Aksa’dan meleklerin dahi erişemediği sidretü’l-münteha denilen makama yükselişi oluşturur. Mirac olarak bilinen bu olay, hadislerde ayrıntılı biçimde anlatılır.
Hadislerde verilen bilgilere göre; sözü geçen gecede Cebrâil (as) Hz. Peygamber’i Mescid-i Haram’dan alıp “Burak” adlı bir binekle Mescid-i Aksâ’ya götürdü. Oradan da semavata yükseltildi. Bu yükseliş sırasında Hz. Peygamber cennet ve nimetlerini, cehennem ve azabını müşahede etme ve Allah’ın huzuruna kabul edilme lütfuna mazhar oldu.
Yaşanan bu Miraç mucizesinin akabinde, Hz. Peygamber’e karşı yoğun bir kampanya başlatılarak onu karalamaya, suçlamaya ve alaya almaya başladılar. Nihayetinde Hz. Ebu Bekir’e başvurdular. Hz. Ebu Bekir, “Bunu Hz. Muhammed mi söylüyor?” diye sordu. “Evet!” cevabını alınca: “Eğer o haber veriyorsa, elbette doğrudur. Çünkü o Muhammedü’l-Emîn’dir. O hiçbir zaman yalan konuşmamıştır!” der. Bu olaydan sonra Hz. Ebûbekir’e “sıddîk” yani samimiyetle doğrulayan, tasdik eden sıfatı verildi.
Değerli Kardeşlerim!
Allah Resûlü (s.a.s), Mirac’tan ümmetine üç büyük hediyeyle dönmüştür. Bu hediyelerin birincisi Peygamberimizin “Gözümün nuru” dediği beş vakit namazdır. Namaz, Allah’la kul arasındaki güçlü iman bağının tezahürüdür. Namaz, yönünü kıbleye dönen, alnını secdeye koyan müminin manevi yükselişidir. Namaz sadece şekilden ibaret değildir. Aksine namaz, bedenen olduğu kadar zihnen ve kalben de insanı kuşatan bir ibadettir. Namaz kılan insan aynı zamanda güzel ahlaklı, dürüst, mütevazı, merhametli, adil olması beklenen insandır. İşte bu yüzden âyet-i kerimede “Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar” buyurulmuştur.
Mirac’ın bir diğer hediyesi; “Âmenerrasûlü” olarak bildiğimiz ve her gün yatsı namazından sonra okuduğumuz Bakara Sûresi’nin son iki âyetidir. Bu âyet-i kerimeler bize iman esaslarını, kulluk şuurunu ve sorumluluk bilincini hatırlatır. Dünyada yapıp ettiğimiz her şeyin bir hesabı olduğunu bildirir. Rabbimize içtenlikle nasıl dua ve yakarışta bulunacağımızı öğretir.
Mirac’ın son hediyesi ise ümmet-i Muhammed’den Allah’a ortak koşmayanların günahlarının bağışlanacağı ve sonunda cennete girecekleri müjdesidir.
Mirac Kandili vesilesiyle Allah’a edeceğimiz yakarışlarla insanlığa korku salan bütün afetlerden, salgınlardan kurtulabiliriz.
Değerli Kardeşlerim,
Anavatanımız Türkiye’nin Kahramanmaraş ilinde 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde çok şiddetli iki depremin meydana geldiği haberleriyle sarsıldık ve çok büyük bir üzüntü duyduk. Depremin olduğu günden beri maddi ve manevi bütün imkânlarımızla kardeşlerimizin yanında olduk. Ateş sadece düştüğü yeri değil hepimizin yüreğini yaktı.
Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı olarak bu zor günlerde depremzede kardeşlerimizin acılarını paylaşmak ve bir nebze de olsa yaralarını sarmak için ilk günden beri maddi ve manevi olarak elimizden geleni yapmayı üzerimizde bir görev bildik. Depremin olduğu Pazartesi günü yatsı namazı sonrası İskeçe’mizin bütün camilerinde sala verdik. 10 Şubat Cuma günü yine bütün camilerimizde Cuma namazı öncesi depremde vefat edenlerin ruhuna Kur’anlar okuduk, dualar ettik, Cuma namazı sonrası ise gıyabi cenaze namazı kıldık. Bunun yanı sıra; Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu’nun başlattığı yardım kampanyasına büyük destek verdik. Bu kampanyaya destek sağlayan başta siz cemaatimize olmak üzere, büyük özveriyle çalışan bütün hocalarımıza, kurum ve kuruluşlarımıza şükranlarımı sunarım. Allah hepinizden razı olsun. Son olarak, depremde vefat edenlerin ve bütün geçmişlerimizin ruhuna başlattığımız hatim kampanyasının da bu Mirac gecesinde duasını yapacağız.
Bu vesileyle Cenâb-ı Hak’tan hayatlarını kaybedenlere rahmet, yaralılara acil şifalar niyaz ederim. İçinde bulunduğumuz üç aylar ve bu gece ihya ettiğimiz mübarek Mirac gecesinin hürmetine Yüce Rabbimiz, bizlere bir daha böyle acılar yaşatmasın. Anavatanımız Türkiye’yi, milletimizi, İslam âlemini ve bütün insanlığı depremlerden, sel baskınlarında, yangınlardan ve her türlü afetten muhafaza buyursun. Mirac Kandilimiz mübarek olsun.”