Müftü Mustafa Trampa’dan Berat Kandili mesajı
İskeçe Müftüsü Mustafa Trampa, Berat Kandili nedeniyle bir mesaj yayımladı.
Müftü Mustafa Trampa’nın mesajı şöyle:
Muhterem Müslüman Türk Kardeşlerim,
Üç aylar denen ve inananlar için nice mükâfatların bolca bahşedildiği bir zaman diliminin ortasında, Şaban ayında bulunmanın sevinci içerisindeyiz. Bu mübarek ayın ortasında bulunan rahmeti sonsuz, affı sınırsız olan Berat Kandili’ne bizi kavuşturan Yüce Rabbimize hamdolsun. 6 Mart Pazartesi akşamı ihya edeceğimiz Berat Gecesi; onbir ayın sultanı olan mübarek Ramazan Ayının da müjdecisidir.
Berat; borçtan, hastalıktan, suç ve cezadan berat etme, kurtulma, günahlardan arınma, temize çıkma, ilâhî af ve rahmete nail olma anlamlarına gelir. Berat gecesi de diğer gecelerimiz gibi her birimiz için birer tefekkür, tezekkür ve yenilenme gecesidir.
Berat; kırılan kalpleri onarma, dargınlık duvarlarını yıkma, kin, nefret ve intikam duygularını aşma gecesidir. Yüce Yaradan’ın affına erebilmek için yaratılanı affetme gecesidir.
Berat; bizlere her türlü şer, kötülük, zulüm, haksızlık ve adaletsizlikten beri olmayı, onlardan uzak kalmayı öğretir. Berat gecesi, Müslümanlarca kutsal sayılan, rahmet ve mağfiret gecesi, mü’minlerin dualarının kabul, günahlarının af olduğu bir zaman dilimidir.
Hz. Peygamber şöyle buyurur:
“Şaban ayının 15. gecesini ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Yüce Allah, bu gece dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve ‘Yok mu tövbe eden, tövbesini kabul edeyim! Yok mu rızık isteyen, rızık vereyim! Yok mu şifa isteyen, şifa vereyim!.. Yok mu başka isteği olan ona da istediğini vereyim” (İbn Mâce, Sünen, “İkâmetü’s-salât”, 191.)
Değerli Kardeşlerim,
Dünyada beratımızı almadan ahiretteki beraatımıza ulaşamayacağız. Dünyada yaşarken beratımızı gerçekleştirecek amellerimizi hayatımıza aktarmadan ahirette beraatımızı alıp cennete ulaşamayacağız. İman etmeden cennete giremeyeceğiz. Birbirimizi sevmeden iman etmiş olamayacağız. Birbirimizi sevmek için ise birbirimize selam vermemiz gerekiyor. Birbirimize selam verelim, ilişkimizi kesmeyelim. İlişkimizi kesmek isteyenlere fırsat vermeyelim. Bugün kardeşlik günüdür. Biz birbirimizi gerçek anlamda sevmeden beraatımızı gerçekleştiremeyeceğiz. O halde birbirimizi seveceğiz. Bu imanımızın bir gereğidir. Beraatımızı elde etmek istiyorsak Efendimizi dinleyelim. Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz şöyle buyuruyor:
“Siz, iman etmedikçe cennete giremezsiniz; birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selâmı yayınız.” (Riyazü’s-Salihin, Hadis No: 849)
Ahiret hayatının ebedi olduğunu hatırlarsak eğer bu gecelere daha bir ehemmiyet vereceğiz. Bu dünyadan ayrıldıktan sonra bir daha dönüş yok. Ne kadar ah etsek de, ne kadar üzülsek de ve ne kadar pişman olsak da bu hayata veda ettikten sonra dönüşümüz yoktur. Bu sebeple Berat gecesinde gerçek beraatımızı gerçekleştirmek için ahiret hayatını –hayatımızın hiçbir zamanında unutmayacağımız gibi- bu gece de unutmayalım. Küçük hesapların peşine, geçici dünyanın aldatıcı sevgilerine takılmayalım. Sevgili Peygamberimizin bir hadis-i şerifini sizlerle paylaşmak isterim.
“Akıllı kişi, nefsine hâkim olan ve ölüm sonrası için çalışandır. Aciz kişi de, nefsini duygularına tâbi kılan ve Allah’tan dileklerde bulunup duran, bunu yeterli görendir”
Bu gecede Tövbe ve istiğfarda bulunalım. Çünkü bu gecede Rabbimizin Efendimizin diliyle bizlere müjdesi var. Bu müjdeden yararlanmak için günahlarımıza, isyanlarımıza ve hatalarımıza tövbe edelim, bağışlanma dileyelim. Çünkü Yüce Allah tövbe edenin tövbesini kabul etmektedir. Hud süresi 3. ayette şöyle buyruluyor:
“Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra da O’na tövbe edin ki sizi belirlenmiş bir süreye (ömrünüzün sonuna) kadar güzel bir şekilde yararlandırsın ve her fazilet sahibine faziletinin karşılığını versin. Eğer yüz çevirirseniz, ben sizin adınıza büyük bir günün azabından korkuyorum”
Aziz Kardeşlerim,
Berat Kandili vesilesiyle sizlere bir hatırlatmada bulunmak istiyorum. Batı Trakya Müslüman Türk Toplumunun geleceğini emanet edeceğimiz nesilleri oluşturmanın yanında, her biri tek tek ailelerin mutluluk ve huzur kaynağı olan çocuklarımıza karşı yerine getirmemiz gereken görevlerimiz de vardır. Bu görevlerin başında geleni ise; her şeyden önce çocuklarımızı bedenen ve ruhen sağlıklı olarak yetiştirip topluma katılmalarını sağlamaktır. Bu noktada anne ve babalara tertemiz bir emanet olan çocukların fıtratlarındaki potansiyelin olumlu yönde gelişebilmesi için gerekli ortamı sağlamak, ilk başta ebeveynin sorumluluklarıdır. Bu da çocuklarımızı kendi okullarımızda okutmakla başlıyor.
Anaokulunda çocuğu olan değerli kardeşlerimize önemle hatırlatıyoruz ki; 1 Mart itibarıyla ilkokullara kayıtlar başlamış olup 20 Mart’ta sona erecektir. Buna göre; bu tarihler arasında, hiç kimsenin etkisi altında kalmadan elinizi vicdanınıza koyarak çocuğunuzun kaydını kendi azınlık ilkokulumuza kaydetmek yavrunuza yapacağınız en büyük iyilik olacaktır. Çünkü geleceğimiz; çocuklarımızın alacağı eğitime, terbiyeye ve göreceği kültüre bağlıdır. Küçük hesaplar peşinde koşarak çocuklarımızı azınlık okullarından almanın, telafisi mümkün olmayan noktalara gitmemize neden olacağını unutmayalım. O halde geliniz, azınlık okullarını tercih edelim. Burada çocuklarımızın alacakları eğitimin yanında, aynı zamanda kendi dilimiz ve kendi kültürümüzle de onları yetiştirelim. Çocuklarımızı bizden kopararak daha iyi eğitim alacakları iddiası ile Azınlık okullarımızı karalama kampanyalarına kulak asmayalım. Yarın öbürgün çocuğumuz dinimizden, kültürümüzden yabancılaşmış olarak karşımıza çıktığı zaman çok geç olacaktır. O zaman dövünmenin ve pişmanlığın faydası olmayacaktır. Allah muhafaza öyle bir durumla karşılaşmamak için, çocuklarımıza sahip çıkalım. Şöyle etrafınıza bir bakın; azınlık okullarımızda okuyup yetişen nice meslek sahibi ve başarılı insanımızın olduğunu göreceksiniz. Anne – babalar, veliler olarak ciddi bir sorumluluk taşıdığımızı ve Rabbimizin bize en güzel emaneti olan çocuklarımız hakkında mahşer gününde hesap vermek zorunda olacağımızı hiçbir zaman unutmayalım.
Mübarek Berat Kandilinizi kutlar, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı ve Tüm İslam Âlemi için hayırlar getirmesini, günah yüklerimizden berat etmiş olarak Ramazan-ı Şerife girmeyi Yüce Rabbimden niyaz ederim.