“Tütünün fiyatı, tüccarın iki dudağı arasında”
Rodop PASOK milletvekili adayı Sibel Mustafaoğlu, son dönemde tarım alanında yaşanan gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Uzun yıllar yerel yönetimlerin çeşitli kademelerinde görev yaptığını hatırlatan Mustafaoğlu, tarım sektörü çalışanlarının sorunlarıyla yakından ilgilendiğini belirtti.
“ÖNLEM ALMAZ VE HIZLI DAVRANMAZ İSEK, ÇİFTÇİMİZ BÜYÜK BİR GELİR KAYBIYLA KARŞI KARŞIYA”
“Şu anda Rodop ilinde ve bizim bölgemizde çiftçilerimizin gelmiş olduğu nokta çok endişe vericidir. Önlem almaz ve hızlı davranmaz isek, çiftçimiz büyük bir gelir kaybıyla karşı karşıya kalabilir ve çok zor günler hepimizi bekliyor olabilir” diyen Mustafaoğlu sözlerine şöyle devam etti:
“TÜTÜNÜN FİYATI, TÜCCARIN İKİ DUDAĞI ARASINDA”
“Geleneksel tütün üretiminin gelmiş olduğu durum ortada. Tütün üreticisinin geliri hızla düşüyor. Maalesef üreticimiz beklediği parayı ve emeğinin karşılığını alamıyor. Tütünün fiyatı, tüccarın iki dudağı arasında. Dolayısıyla çalış çabala ve üretimin sonunda da ne kadar para kazanacağını da bilmemek, insanımızı müthiş derecede yıpratıyor. Diğer taraftan pamuk üreticisi, eğer büyük dönümler işlemezse asla para kazanamıyor. Buna karşılık bölgemizde büyük miktarda dönüm işleyen pamuk üreticisi de az sayıda bulunuyor.”
Alternatif ürünler konusuna da değinen Mustafaoğlu, alternatif ürünlerin hala daha deneme aşamasında olduğunu, bu konuda da önceden gerekli anlaşmalar yapılmadığı takdirde beklenen gelirlerin elde edilmesinin mümkün olmadığını ifade etti.
“ÖDENEN ‘PRASİNİZMA’ İSE 3. KAP PROGRAMINDA YER ALMAMAKTADIR”
Geçtiğimiz günlerde Gümülcine’de eski Valilik binasında 3. KAP programının tanıtım toplantısı yapıldığını anımsatan Mustafaoğlu, bu toplantıda OPEKEPE Başkan Yardımcısının da hazır bulunduğunu ancak kendisine yöneltilen sorulara rağmen gerekli cevapları alamadıklarını kaydetti. Burada kendilerine verilen tek cevabın, ‘Hala daha işlem ve araştırma yapmaktayız’ şeklinde olduğunu söyleyen Mustafaoğlu, “3. KAP programında kesin olan tek durumun ‘Vasiki’ denilen ana prim parasıdır. Bununla birlikte ELGA’nın ödediği zarar parası ve Deminimiz denilen gelir kaybından dolayı ek ödenek desteği ise sadece yılı kurtarmak için yapılan bir uygulamadır. Son yıllarda ödenen ‘Prasinizma’ ise 3. KAP programında yer almamaktadır” dedi.
“ÇİFTÇİLERİMİZ HALA DAHA EKECEKLERİ ÜRÜNLERDEN NE KADAR PARA KAZANACAKLARINI BİLMİYORLAR”
Yeni KAP’ta daha fazla ekolojik sistemlere önem verildiğine dikkat çeken Mustafaoğlu, “‘Pranizma’dan olacak olan kaybı, ekolojik sistemlerden tamamlayacaklarını vaad ediyorlar. Ancak bu yönde henüz resmi bir uygulama veya açıklama yok. Mart ayının sonuna ulaştık. Şu anda tarlalar ekime hazırlanıyor ve sürülüyor. Nisan ayında tarım beyannameleri başlıyor. Ama çiftçilerimiz hala daha ekecekleri ürünlerden ne kadar para kazanacaklarını bilmiyorlar. Bu belirsiz durum da çiftçilerimiz için çok kötü bir durum.” diye konuştu.
“‘MONİTORİNG’ UYGULAMASINDA ÇİFTÇİLERİN HER YAPTIKLARI İŞLEM İZLENECEK VE DENETLENECEK”
Son olarak 3. KAP programında ‘MONİTORİNG’ denilen izlenme denetlenme progmamından da bahseden Mustafaoğlu, Daha önce ‘TİLE-EPİSKOPİSİ’ adı altında gözlemleme uygulamasının Şapçı bölgesinde uygulandığını belirtti. Mustafaoğlu, bu kapsamda zaman zaman tarlaların gözlemlendiğini ifade etti. Buna karşılık ‘MONİTORİNG’ uygulamasının ise farklı bir uygulama olduğunu söyleyen Mustafaoğlu, “Bu uygulama geçen yıl Larisa bölgesinde uygulanmış, bu yıl da tüm ülkede uygulanacağı söyleniyor. Bu ‘MONİTORİNG’ uygulamasında çiftçilerin her yaptıkları işlem izlenecek ve denetlenecek. Bu izlemeler sonucunda üreticilerin yaptıkları işlemlere göre primlerde kesintiler olacak veya olmayacak. Dolayısıyla maliye denetimi gibi bir sistem. Kısacası tarlanda doğru ve zamanın gerekli işlem yapmazsan primlerde kesintiler olacak. Söz konusu uygulamada bu yıl esnek davranılacağı söyleniyor. Yeni getirilen ekolojik sistemde tarlaların sürülme işlemine de yer veriliyor. Yani çiftçilerimiz istedikleri zaman tarlalarını sürüp ekime hazırlayamayacak. Dolayısıyla yapılan tüm işlemler ‘MONİTORİNG’ programı kapsamında 8 günde bir takip edilecek” dedi.
Son olarak Sibel Mustafaoğlu sözlerini şöyle tamamladı:
“BÖLGEMİZİ ÜLKENİN EN FAKİR BÖLGESİ HALİNE GETİREN, ATİNA YÖNETİMİ VE YENİ DEMOKRASİ PARTİSİ BAŞ SORUMLUDUR”
“Arkadaşlar her alanda her zaman sizin sesiniz olmaya hazırım. Milletvekili olduktan sonra ise, bütün bu konularla Yunanistan Meclisinde mücadele edeceğim. Unutamayın ki, bugün geldiğimiz bu durumdan bizi temsil edenler sorumludur. Çünkü yıllardan beri sizlere, gerçekleri ve gerçek sorunları zamanında aktarmadılar. Sadece boş vaadlerle günü kurtardılar ve kendilerini bir yerlerde tutmaya çalıştılar. Bu durumdan sadece bunlar sorumlu değil. Bizim bölgemizi ülkenin en fakir bölgesi haline getiren, Atina yönetimi ve Yeni Demokrasi Partisi baş sorumludur.”