Atatürk Gümülcine’de anıldı
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk için Gümülcine’deki Türkiye Başkonsolosluğunda anma töreni yapıldı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, vefatının 85. yıl dönümünde Türkiye’nin Gümülcine Başkonsolosluğu’nda düzenlenen törenle anıldı.
Tören, Atatürk’ün vefat ettiği saat 09:05’te bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra ise günün anlam ve önemine ilişkin konuşmalara geçildi.
Gümülcine Başkonsolosluğu Ataşesi Can Sercan Altay da konuşmasında, Mustafa Kemal Atatürk’ün 20. yüzyılın en büyük lideri olarak kabul edildiğini hatırlattı. Altay şunları kaydetti: “Atatürk önderliğinde verilen kurtuluş savaşı sadece Türk milletinin kaderini değiştirmemiş, dünyadaki esaret altında esilen bir çok ulusa da umut ışığı olmuştur.
Modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu eşsiz devlet adamı Atatürk, mücadelesi ve büyük idealleri ile bütün dünyaya örnek olmuş, dost ve düşman bütün ülkelerin takdirini kazanmıştır. Onun düşünceleri ölümünden sonra da önem kazanmış, manevi kudreti ve fikirleri Türk milletine ve bütün dünyaya her zaman yol göstermiştir.
O, Anadolu da yeniden dirilişin ve kalkınmanın lideri olmuştur. Hayatını kaybetmiş bir devletin öz cevherinden Türk milli şuurunu uyandırarak bağımsızlık ve millet egemenliğine dayalı yepyeni bir devlet kurmuş, bu devletin sürekliliğini sağlamak için de çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmayı ve geçmeyi hedeflemiştir. Türk milli mücadelesinin arkasından bütün dünyaya çok önemli bir gerçeği göstermiştir ki; bir millet inançla mücadele ederse mağlup edemeyeceği hiçbir kuvvet yoktur.
Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, milletine yüce duygularla bağlı, vatan savunmasını ve sevgisini en önde tutan, hayattayken ve ölümünden sonra da maddi ve manevi tüm varlığını çok sevdiği milletine adamış bir devlet adamı ve komutandı.
Atamızın bizlere yüklediği sorumlulukları, gösterdiği hedefleri ve mücadele azmini yalnızca 10 Kasımlar’da değil daima hatırlıyor, tüm vatan şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi şükranla anıyoruz.”
BAŞKONSOLOS AYKUT ÜNAL
Türkiye’nin Gümülcine Başkonsolosu Aykut Ünal yaptığı konuşmada Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşamından kesitlere yer verdi. Başkonsolos Ünal şunları dile getirdi:
“100. yaşındaki Cumhuriyetimizin kurucusu, büyük devlet adamı, büyük komutan Mustafa Kemal Atatürk’ü aramızdan ayrılışının yıldönümünde ülke olarak saygı, şükran ve özlemle anıyoruz.
Bu büyük şahsın, Mustafa’yken, Mustafa Kemal’ken, Mustafa Kemal Paşa’yken, Gazi Mustafa Kemal Paşa’yken, Mustafa Kemal Atatürk’ken eylemleri bize ışık tutuyor. İstikbalimiz için en sağlam temeli oluşturuyor. Ve ebediyette yankılanacak.
Atatürk’ün en büyük eseri Cumhuriyet’i korumak ve ilerletmek, onu belli günlerde hatırlamak, törenlerle, şiirlerle ve konuşmalarla anmakla mı olur?
Yoksa, kendisini örnek alıp mücadele, bilimsellik ve mantık ruhunda ve temelinde, gösterdiği hedefte milletimiz için çalışmak mı? Bu sorunun cevabı çok net.
Atatürk, meslek hayatına bir asker olarak başladı. İyi de bir askerdi. Piyadeydi. Bir ordunun en kalabalık birliklerini oluşturan piyade sınıfında ülkenin pek çok yerinden gelen askeri görmüş, tanımıştı. Toplumsal dinamiklere de çok hakimdi.
Geçtiği yolları bir hatırlayalım:
Çocuk yaşta yetim
24 yaşında Şam’da
28 yaşında Selanik’te, ülkeyi kurtarmak için oluşturulan ordunun Kurmay Başkanlığı’nda
30 yaşında, rahat bir birlikte bulunmak yerine, emperyalizme karşı ve dönemin harp taktiklerine meydan okurken Trablusgarp’ta
31 yaşında Balkan Savaşları’nda
32 yaşında, çok farklı ama yine de çok başarılı olduğu, dehası ve çabasıyla perspektif kattığı Sofya Büyükelçiliği Askeri Ataşeliğinde,
34 yaşında Çanakkale’de Tümen Komutanlığında ve şimdi General rütbesinde,
35 yaşında Diyarbakır’da Kolordu Komutanlığında
37 yaşında Suriye’de Filistin’de Ordu Komutanlığında
38 yaşında kurtuluş ateşini yaktığı Anadolu’da
Gerisini biliyorsunuz. Eserinin başında!
Yetimdi; vatanı için mücadele ederken memleketini-Rumeli’yi, çok sevdiği Selanik’i kaybetti. Milli mücadele aşamasında görevinden alındı, tutuklanma kararı çıktı, sonra idam kararı çıktı. Milli mücadeleye inanmayan, anlamayan, hatta mücadele içinde yer alıp da bunu baltalamak, sonlandırmak için çalışanlarla da mücadele etti.
Bu vesileyle de bozguncular için de şunu söyleyeyim: Allah bir insana halkını bölmüş olmak töhmetiyle toplumdan ayrı düşmek cezasını nasip etmesin. Şimdi düşünüyorum. Neden o ve neden küçük bir grup idealist? Çünkü vizyonerdi. Dehasını kullanmayı biliyordu. Potansiyeli harekete geçirebilecek kabiliyeti vardı.
Cesurdu. Geri adım atmadı. Konuşmamın başında demiştim, eylemleri bize ışık tutuyor. Bu kadar çok tecrübeyi, kısa sürede, genç yaşta edindi. Örnek almamız gereken ve bahane etmememiz gereken çok şey var. Kendi deyimiyle “vazifeye atılmak için, içinde bulunduğun vaziyetin imkan ve şartlarını düşünmeyeceksin”.
Büyük Atatürk’ü anlatmanın yolu sonsuz. Önemli olan anlamak. Örnek almak. Onun gibi görmek, onun gibi düşünmek, onun gibi eyleme geçmek. Onun sesi olmak. Eserini ilerletmek. Sözlerime son verirken, bu Büyük şahsı, mücadele arkadaşlarını, tüm şehit ve gazilerimizi saygı ve rahmetle anıyor, sabrınız için teşekkür ediyorum.”
Gümülcine Başkonsolosluğunda gerçekleştirilen anma törenine Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif, İskeçe Müftüsü Mustafa Trampa, İskeçe SİRİZA Milletvekili Hüseyin Zeybek, azınlık kurum başkan ve yöneticiler, yeni seçilen azınlık belediye başkanları, yerel yöneticiler, öğretmenler, din görevlileri ve çok sayıda soydaş katıldı.