İskeçe Müftülüğü’nden “29 Ocak” açıklaması
İskeçe Müftüsü Mustafa Trampa “29 Ocak Milli Direniş ve Toplumsal Dayanışma Günü” nedeniyle bir açıklama yayımladı.
Müftü Trampa açıklamasında, “Batı Trakya Türk Azınlığının hakkı olanı talep edeceğimizi bu vesileyle bir kez daha vurguluyor, 29 Ocak Milli Direniş ve Toplumsal Dayanışma Günü’müzü tebrik ediyorum!” ifadelerine yer verdi.
İskeçe Müftüsü Mustafa Trampa imzalı açıklama şöyle:
“Bugün, milli benliğimizin inkârına karşı, 29 Ocak 1988’de hep birlikte gerçekleştirdiğimiz Şanlı Türklük Yürüyüşünün 36. yıl dönümüdür. Bu görkemli yürüyüşün yapıldığı gün bizler için bir bayramdır. Milli Direniş ve Toplumsal Dayanışma Bayramımız kutlu olsun!
1960’ların ortaları, Batı Trakya Türklerine yönelik insan ve azınlık hakları ihlallerinin başladığı dönemdir. Bu dönemden sonra ve özellikle 1970’li yıllarda artan baskı süreci, 1980’lere gelindiğinde dayanılmaz bir noktaya varmıştır. Bu yıllar zarfında Batı Trakya Türkleri, Yunan Anayasası ve uluslararası insan hakları belgeleri tarafından garanti altına alınan en temel bireysel haklardan dahi mahrum bırakılmıştır.
Bu dönemde pek çok Müslüman-Türk keyfî olarak vatandaşlıktan çıkarılmış ve isimlerinde “Türk” kelimesi bulunan dernekler, “Yunanistan’da Türk bulunmadığı” iddiasıyla mahkeme kararı sonucu kapatılmak istenmiştir. Bunun üzerine Batı Trakya Türk Azınlığı Gümülcine’de 29 Ocak 1988 tarihinde “toplu direniş” gerçekleştirmiştir.
Bu tarihte binlerce Batı Trakya Türkü, “Batı Trakya’da Türk yoktur” iddiasında bulunan Atina yönetimine karşı Gümülcine’de protesto düzenleyip “Biz Türk’üz” diyerek bunu bütün dünyaya haykırmıştır. Yaşanan bu olaylar, Batı Trakya Türk’ünün milli kimliğinden ve uluslararası anlaşmalarla garanti altına alınan haklarından taviz vermeyeceğini herkese göstermiştir. Ancak Yunan polisinin orantısız bir şekilde dahil olduğu olaylarda ne yazık ki pek çok Batı Trakya Türk’ü yaralanmıştır.
1990 yılına gelindiğinde, 29 Ocak 1988 tarihinde yaşanan kötü olayları unutmamak ve unutturmamak adına Batı Trakya Türk’ü tepkisini göstermek amacı ile sessiz bir yürüyüş için tekrar sokaklara çıkmıştır. Bunun sonucunda ise Yunan polisinin sert müdahalesi ile karşılaşmıştır. 1990 olaylarının diğer bir yönü ise fanatik ve faşist Yunanlıların da Türk’lerin dükkanlarını yağmalaması ve yakıp yıkmasıdır. Bu durum, Türk azınlığın can ve mal güvenliğinin korunmadığının en önemli göstergesidir.
Yaşanan acı olaylar açısından bakıldığında 29 Ocak günü, Batı Trakya tarihine kara bir sayfa olarak geçmiştir. Ancak bunun yanında, bugün Batı Trakya Türk Azınlığı’nın tek yürek ve tek bir ses olarak bir araya geldiği bir dönüm noktası günüdür. Batı Trakya Türklerinin “Türk” olduklarını dile getirdikleri için saldırılara maruz kaldıkları 29 Ocak 1988 Milli Direniş Günü’nü bize kazandıran başta merhum Müftümüz Mehmet Emin Aga olmak üzere bu mücadelede yer alan herkesi rahmet ve minnetle anıyoruz. Hâlâ hayatta olanlara da sıhhat, afiyet ve şükranlarımızı sunuyoruz.
Bugün de devam eden Yunan Hükûmeti’nin haksız uygulamalarına “Dur” diyerek, her yerde ve her alanda demokrasinin kuralları çerçevesinde Batı Trakya Türk Azınlığının hakkı olanı talep edeceğimizi bu vesileyle bir kez daha vurguluyor, 29 Ocak Milli Direniş ve Toplumsal Dayanışma Günü’müzü tebrik ediyorum!”