Ana SayfaBatı Trakya HaberHaberler

Kosmidu azınlık eğitimiyle ilgili yazı kaleme aldı

25/04/2024

Doğu Makedonya – Trakya Eyalet Eğitim Müdür Vekili Meri Kosmidu azınlık eğitimiyle ilgili bir yazı kaleme aldı.

“Azınlık eğitimi ile ilgili beş gerçek” başlığı altında basına gönderilen yazının Türkçe ve Yunanca olarak hazırlanması dikkat çekti.

Eyalet Eğitim Müdür Vekili Kosmidu’nun azınlık eğitimi hakkında kaleme aldığı yazının, yönetimin Azınlık eğitimiyle ilgili izlediği politikaları teyit eder nitelikte olduğu gözlemlendi. Kosmidu yazısında, Batı Trakya bölgesinde faaliyet gösteren devlet ve azınlık okulları ile bu okullarda eğitim gören öğrenci sayıları, kapatılan okullar konusu, devlet ve azınlık okullarındaki öğrenci ve derslik sayıları, azınlık okullarının giderleri ile taşımalı eğitim için devlet bütçesinden harcanan paralar konusunda bilgi verdi.

Öte yandan Kosmidu, Azınlık kurumlarının Azınlık eğitimiyle ilgili talep ve görüşlerine yer vermemesi gözlerden kaçmadı.

Meri Kosmidu imzasıyla yayımlanan yazı şöyle:

Azınlık eğitimi ile ilgili beş gerçek

Birinci gerçek

Trakya’da 311 devlet ilkokulu faaliyettedir ve hali hazırda bunlarda, din ayrımı yapılmaksızın, (2020 yılında bu okullarda öğrenim gören 16.455 öğrenciden)15.250 öğrenci öğrenim görmektedir. Aynı zamanda Lozan antlaşması ve ilgili eğitim protokollerinin hükümleri çerçevesinde Trakya’nın Rodopi bölgesinde 47, Ksanthi bölgesinde 34 ve Evros bölgesinde 9 olmak üzere toplam 90 azınlık ilkokulu faaliyettedir ve bunlarda (2020 yılında bu okullarda öğrenim gören 4.542 öğrenciden) 3.255 öğrenci öğrenim görmektedir.

İkinci gerçek

Ülkenin diğer kesimlerinde olduğu gibi, bölgemizin nüfusu azalmaktadır. Buna bağlı olarak öğrenci sayısı da azalmaktadır. Bilindiği üzere öğrenci olmadan, okul da olamaz. Dolayısıyla, kritik sayılan bir öğrenci sayısının altında olan okullar, gereken minimum öğrenci sayısına sahip olabilmek için birleştirilmektedir. Çünkü sadece bu şekilde okullar öğrencilerinin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilmektedir. Sadece ve sadece coğrafyanın başka seçenek bırakmadığı durumlarda (örneğin adalarda veya izole dağ yerleşimlerinde) genel kuralın bir istisnası geçerli olabilir. Bu süreç 1980’lerden bu yana bilinen bir süreçtir ve uygulandığı bölgelerde normal tepkilere neden olabilir. Çünkü bir okulun faaliyetine ara verilmesi ve başka bir okulla birleştirilmesi ebeveynler ve öğretmenler için pratik sorunlara neden olacağı için hiç kimse için hoş bir durum değildir. Bazen bu durum küçük bir köyün artık yeterli nüfusa sahip olmadığının sembolik bir kabulü olarak sayılmış olabilir. Her nasılsa bir köyün yeterli sayıda çocuğunun olmaması İlköğretim Müdürlüğü’nün hatası değildir. Yunanistan’ın diğer bölgelerinde olduğu gibi, okulların birleştirilmesine yönelik tepkiler bir yıl yani ebeveynler bu uygulamanın sonuçta çocukları için olumlu bir durum olduğunu görene kadar sürüyor.

Üçüncü gerçek

Azınlık eğitimi birçok ayrıcalığa sahiptir. Örneğin, devlet okulları için okul faaliyetlerinin askıya alınma sınırı (derslik başına bir öğretmen ile) 15 öğrencidir, azınlık okulları için ise sınır (derslik başına iki öğretmen ile) 9 öğrencidir. Azınlık okulları yalnızca devlet okullarına göre iki kat daha fazla öğretmenle çalışmakla kalmıyor, aynı zamanda daha fazla öğretim kadrosu ile daha da güçlendiriliyor. Böylece, birçok azınlık okulunun faaliyetlerine ara verilmesi gerekirken bu okullar hala faaliyettedir. Aynı zamanda azınlık okullarını öğrenci azlığıyla karşı karşıya gelen devlet okulları ile karşılaştırırsak eğer, azınlık okullarının daha fazla sınıf ile faaliyet gösterdiğini açıkça görüyoruz. Örneğin (43 öğrencili) Likion Azınlık İlkokulunda birinci sınıf sadece iki öğrenciyle faaliyet göstermektedir (eğer devlet okulu olsaydı birinci sınıf ikinci sınıfla birleştirilmeliydi). Chrysa’daki (44 öğrencili) Azınlık İlkokulunda ise birinci sınıf 4 öğrenciyle ve ikinci sınıf 5 öğrenciyle ayrı olarak faaliyet göstermektedir (yine devlet okulu olsaydı sınıflar birleştirilmeliydi).

Dördüncü gerçek

Azınlık okullarına ayrıcalıklı muamele yapılması nedeniyle, 2023 yılında 19 devlet okulunun faaliyetleri askıya alınırken, aynı zamanda yalnızca 9 azınlık okulunun faaliyetleri askıya alındı. Devlet okulları ile azınlık okulları arasında eşit muamele olsaydı sadece 9 değil, 38 azınlık okulunun faaliyetleri askıya alınmalıydı. Bölgedeki devlet ile azınlık okullarının oranı da bu bakımdan aydınlatıcıdır. Ksanthi bölgesinde 5.185 öğrencili (okul başına ortalama öğrenci sayısı 157 olan) 33 devlet ilkokulu ve 1.388 öğrencili (okul başına ortalama öğrenci sayısı 41 olan) 34 azınlık ilkokulu bulunmaktadır. Rodopi bölgesinde de 3.268 öğrencili (okul başına ortalama öğrenci sayısı 131 olan) 25 devlet ilkokulu ve 1.603 öğrencili (okul başına ortalama öğrenci sayısı 34 olan) 47 azınlık ilkokulu bulunmaktadır. Evros bölgesinde ise 6.172 öğrencili (okul başına ortalama öğrenci sayısı 126 olan) 49 devlet ilkokulu ve 264 öğrencili (okul başına öğrenci sayısı 29 olan) 9 azınlık ilkokulu bulunmaktadır. Trakya’daki azınlık okullarının %70’i (“ολιγοθέσιο” dediğimiz) küçük azınlık okuludur. (Daha spesifik olarak Ksanthi bölgesindeki azınlık okullarının %62’si, Rodopi bölgesindeki azınlık okullarının %75’i ve Evros bölgesindeki azınlık okullarının 78’i küçük azınlık okuludur). Diğer taraftan, devlet okullarının sadece %7’si küçük devlet okuludur.

Beşinci gerçek

Yunan Devleti öğrencilerin taşıma masraflarını ve azınlık okullarının işletme masraflarını (temizlik dahil olmak üzere) tamamen üstlenmektedir. Ancak, bu finansman üyeleri ebeveynler tarafından gelen (ve seçilen) ilgili encümen heyetleri tarafından idare edilmektedir. Bu durumun azınlık okullarının donanımı üzerinde de açık bir etkisi vardır ve sonuçta, bazı azınlık okullarını donanımı açısından devlet okullarından daha üstün kılmaktadır. Örneğin Komotini’nin (10 sınıflık) 1. Azınlık ilkokulunda 12 interaktif akıllı tahta bulunurken, aynı şehrin (12 sınıflık) 4. Devlet ilkokulu ilk interaktif akıllı tahtasını daha yeni aldı.

Sonuç olarak, azınlık okullarında okul başına ortalama öğrenci sayısı 35 öğrenciye düştüğü göz önüne alındığında (devlet okullarında ise okul başına ortalama öğrenci sayısı 147’dir), Trakya’daki azınlık eğitimi için on yıllardır gereğinden fazla fon sağlandığı açıkça görülmektedir. Örneğin 2021-2022 eğitim öğretim yılında azınlık okullarının toplam harcaması öğrenci başına 3.800 euro iken Trakya’daki devlet ilkokullarının toplam harcaması öğrenci başına 3.200 euro oldu. Bütün bunların içine Frangoudaki-Dragona olarak bilinen “Trakya’daki Müslüman azınlığın çocuklarının eğitimi” programının on milyonlarca euroluk kısmı da dahil edilmelidir.

Yunanistan, Lozan Antlaşması’na ve eğitim protokollerine tam saygıyla uymakla kalmadı da, aynı zamanda azınlık eğitimi için azınlığın hak ettiği etkileyici derecede ayrıcalıklı bir destek çerçevesi oluşturmuş. Örneğin azınlık ilkokullarında görev yapan öğretim elemanlarının maaşlarının ödenmesi aslında Yunanistan’ın bir yükümlülüğü değildir. Buna rağmen Yunan Devleti, azınlık ilkokullarında görev yapan öğretim elemanlarının maaşlarını ödemektedir. Bu şekilde, Yunan Devleti, ebeveynlerin, çocuklarını azınlık okullarına göndermesini engelleyecek kadar ağır bir mali yükten kurtulmalarını sağladı.

Demokratik toplumlarda gelecek eğitim politikaları konusunda genel bir anlaşmanın olmaması son derece meşrudur. Ancak tartışmanın gerçek kanıtlara dayanması gerekiyor… Bazı kişilerin ısrarlı inkârı, benimsedikleri tutumların arkasında yatan gerçek motivasyonları ile ilgili soru işaretleri doğurmaktadır. Ama biz öğretmenler için, önemli olan sadece çocuklar ve onların geleceğidir. Bu nedenle biz, öğrencilerin kimliğine ve Avrupa Birliği içinde tüm vatandaşlarına demokrasi ve refah dolu bir gelecek sağlayan ülkemize saygı duyarak çocuklarımıza, ister devlet okulunda ister azınlık okulunda olsun, beceri ve yeteneklerini geliştirebilecekleri için en iyi ortamı sunmak zorundayız.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu