ABTTF’den BM İnsan Hakları Konseyi 57. Oturumu’na iki bildiri
ABTTF, Batı Trakya Türk toplumunun siyasi temsilcilerinin hedef gösterilmesi ve DEB Partisi’nin kapatılması amacıyla karalayıcı kampanyayı BM’nin gündemine taşıdı.
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), 9 Eylül-11 Ekim 2024 tarihlerinde İsviçre’nin Cenevre kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’nin 57. Olağan oturumuna “Yunanistan’da DEB Partisi’nin Kapatılması Talebi ve Batı Trakya Türk Toplumunun Seçme ve Seçilme Hakkı” ile “Batı Trakya Türk Toplumunun Siyasi Temsilcilerinin Hedef Gösterilmesi” başlıklı iki yazılı bildiri sundu.
1923 Lozan Antlaşması ile “azınlık” statüsü tanınan ve eğitim ve dini alanda özerk kılınan Yunanistan’daki Batı Trakya Türk toplumunun Türk kimliğinin ret ve inkar edildiğni belirten ABTTF, resmi devlet politikasının yansıması olarak hepsi Yunan vatandaşı olan Batı Trakya Türk toplumuna mensup milletvekilleri ve Türk toplumu mensuplarının ana akım Yunan medyasında ciddi nefret söylemine maruz kaldığını kaydetti. Batı Trakya Türk toplumunun hak savunucuları hakkında asılsız ve karalayıcı haberler yayımlandığını aktaran ABTTF, Türk milletvekillerinin sırf Batı Trakya’daki Türk kuruluşların etkinliklere katıldıkları için veya Türk toplumunun hakları korumak amacıyla parlamentodaki çalışmaları nedeniyle günah keçisi ilan edildiklerini örnekleriyle aktardı.
DEB Partisi’nin kapatılması talebine ilişkin yazılı bildiride ABTTF, Batı Trakya Türk toplumunun siyasi siyasi partisi Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi’nin 2014 ve 2019 yıllarında olduğu gibi 9 Haziran 2024 tarihinde yapılan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde Rodop ve İskeçe illerinde yine en çok oyu alarak birinci parti olmasının ardınan partinin kapatılması taleplerini gündeme taşıdı. Partinin seçimlerde aldığı büyük oy oranı ve başarının ardından partinin Türkiye tarafından desteklendiğini iddialarıyla Yunanistan’ın ulusal güvenliği ve toprak bütünlüğü için sözde bir tehlike oluşturduğu yönünde siyasi konuşmalar ve medya haberlerinin yapıldığını belirten ABTTF, bu durumun partinin feshi amacıyla karalama kampanyasına dönüştüğünü belirtti.
DEB Partisi’ne karşı başlatılan bu çirkin kampanyanın sonucu olarak Yargıtay ve Danıştay’a partinin faaliyetlerinin durdurulması amacıyla yapılan başvuruların Yunanistan’da demokrasi ve hukuk adına son derece olumsuz bir durum olduğunu zira partinin seçimlere Yargıtay’ın onayıyla katıldığını hatırlatan ABTTF, DEB Partisi’ni hedef alan bu karalama ve itibarsızlaştırmanın Batı Trakya Türk toplumunun fikir hürriyetine, seçme ve seçilme hakkına doğrudan bir saldırı olduğunu kaydetti.
ABTTF, Yunanistan’ın yetkili makamları, siyaset ve medyada doğrudan Batı Trakya Türk toplumunu hedef alan nefret ve ırkçı söylemin önüne geçmek için elindeki tüm yasal önlem ve mekanizmaları kullanmasını isteyerek nefreti provoke eden söylemlere karşı cezai yaptırımlarda bulunmasını istedi.
ABTTF’nin BM İnsan Hakları Konseyi’ne sunduğu iki yazılı bildiriye aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.