ABTTF Başkanı Halit Habip Oğlu’ndan AKP Sonbahar Oturumu’na çalışma ziyareti
Strazburg temasları çerçevesinde ABTTF Başkanı, Bekir Usta dava grubuna ilişkin AİHM kararlarının uygulanmasının hukukun üstünlüğünün tehdit altında olduğu ülkemiz için turnusol testi olduğunu söyledi
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, 3-4 Ekim 2024 tarihlerinde Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Olağan Sonbahar Oturumu’na paralel olarak Strazburg’a çalışma ziyaretinde bulundu.
ABTTF Başkanı’na ABTTF Uluslararası İlişkiler Direktörü Melek Kırmacı’nın eşlik ettiği çalışma ziyaretinde Habip Oğlu, AKPM üyesi parlamenterler ve Avrupa Konseyi organları ile yaptığı görüşmelerde güncel sorunları dile getirdi.
Strazburg temasları çerçevesinde Habip Oğlu, Batı Trakya Türk toplumunun dernek kurma özgürlüğünün ihlaline ilişkin olarak 16 yıldır uygulanmayı bekleyen Bekir Usta dava grubu hakkında Yunanistan’ın AİHM kararlarını ısrarla uygulamadığını dile getirdi.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin incelemeye devam ettiği bu dava grubunda Yunanistan’ın süreci uzatmaya yönelik bir strateji izlediğini söyleyen Habip Oğlu, Bakanlar Komitesi’nin Aralık’ta yapacağı inceleme öncesinde talepleri gündeme taşıdı.
Habip Oğlu, ülkede hukukun üstünlüğünün tehdit altında olduğuna yönelik çok sayıda uluslararası rapor ve Avrupa Parlamentosu kararı bulunduğu şartlar altında Bekir Usta dava grubunda AİHM kararlarının uygulanmasının Yunanistan’ın demokratikleşmesi sürecinde turnusol kağıdı işlevini göreceğini kaydetti.
Görüşmelerde Bekir Usta dava grubunda AİHM kararları ısrarla uygulanmazken Batı Trakya Fenerbahçeliler Kültür ve Spor Derneği’nin mahkemece kapatılması kararının ve ardından Batı Trakya Türk toplumunun siyasi partisi Dostluk, Eşitlik, Barış(DEB) Partisi’nin Avrupa Parlamentosu seçimlerinde elde ettiği başarı sonrasında partinin kapatılmasına yönelik medyadaki çağrıların ve hukuki girişimlerin endişe verici olduğunu söyledi. Zira Habip Oğlu, Batı Trakya Türk toplumu temsilcilerinin damgalanması, hedef gösterilmesi ve temsilcilere yönelik nefret söyleminin “içerideki düşman” algısı yaratmak amacını taşıdığını belirtti.