Gümülcine’de “1. Rodop Tarımsal Kalkınma Konferansı” düzenlendi
Gümülcine’de “Rodop Tarımsal Kalkınma Konferansı” adı altında konferans düzenlendi.
24 Ocak Cuma günü Gümülcine’de bir otelde düzenlenen “1. Rodop Tarımsal Kalkınma Konferansı”, Rodop Profesyonel Çiftçi Girişimcileri Birliği, Doğu Makedonya – Trakya Bölge Başkanlığı ve Gümülcine Belediyesi iş birliğiyle aynı zamanda Rodop Tarım Dernekleri ve Trakya Tütün Üreticileri Kooperatifinin de destekleriyle gerçekleştirildi.
Kırsal Kalkınma ve Gıda Bakan Yardımcısı Dionisios Stamenitis’in katılımıyla gerçekleşen konferansın amacı, tarım sektöründe yaşanan ciddi sorunları dile getirmek, çiftçi aileler ve yerel toplum için bölgede yeni perspektif oluşturacak pratik girişimlere ve kurumsal müdahalelere yönelik arayışları ortaya koymak olduğu ifade edildi.
RODOP MİLLETVEKİLİ ÖZGÜR FERHAT
Konferansta söz alan Yeni Sol Partisi Rodop Milletvekili Özgür Ferhat, bölge tarımının temel sorunlarına dikkat çekti. Ferhat, kuraklık ve iklim krizinin Rodop bölgesindeki tarımı ciddi şekilde tehdit ettiğini belirtti.
OPEKEPE ve ELGA kurumlarının işleyiş sistemlerinin güncel tarımsal sorunlara yanıt vermekten uzak olduğunu dile getiren Ferhat, Rodop’un Yeniden Yapılanma projelerine dahil edilmesinin önemine dikkat çekti.
Ayrıca işsizlik sorununa da değinen Ferhat, “Binlerce vatandaşımız işsizlik nedeniyle daha iyi şartlarda yaşama umuduyla Avrupa’ya göç etti. Bunların çoğu da çiftçilerimiz ve hayvan besicilerimizdi. Bu sorunu çözmek için bölgesel kalkınma projelerine ihtiyacımız var.” diye konuştu.
KIRSAL KALKINMA VE GIDA BAKAN YARDIMCISI DİONİSİOS STAMENİTİS
Kırsal Kalkınma ve Gıda Bakanı Kostas Tsiaras’ı temsilen konferansa katılan Bakan Yardımcısı Dionisios Stamenitis, “Bugün burada olmak benim için büyük bir mutluluk. Tarımsal kalkınma üzerine düzenlenen ilk konferansta, Bakanımız Sayın Tsiara’yı temsil etmek için buradayım. Bugün, gündemdeki önemli bir soruya da uygun bir yanıt vermek üzere bu platformda bulunuyorum. Bakanın burada olması gerekirdi, ancak ben onun yerine ve Bakanlık adına bu önemli etkinlikte bulunuyorum.” diye konuştu.
Ayrıca tarım sektöründe yaşanan sıkıntılara ve çiftçilerin taleplerine yönelik bilgiler veren Stamenitis, “Bulunduğumuz bu bölge, zengin doğal mirasa sahip, benzersiz coğrafi özellikleri ve dinamik bir üretim kapasitesine sahip. Bu potansiyelin tam anlamıyla değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yerel üreticiler, yerel idareciler ve iş dünyası bu sürece katkı sağlamalı. Unutulmamalıdır ki, hiçbir ekonomik faaliyet yalnızca kendi başına sürdürülebilir değildir. Bu nedenle, işbirliği ve üretici girişimlerinin desteklenmesi gerekmektedir.” ifadelerine yer verdi.
DOĞU MAKEDONYA VE TRAKYA BÖLGE BAŞKANI HRİSTODULOS TOPSİDİS
Doğu Makedonya ve Trakya Bölge Başkanı Hristodulos Topsidis, iklim değişikliğinin doğal kaynakları tehdit ettiğine dikkat çekti.
Bu değişimin doğada bozlumlara neden olduğunu vurgulayan Topsidis, “Bu değişiklik, üzerinde faaliyetlerimizi sürdürdüğümüz doğal kaynakları – ormanlar, topraklar ve su kaynakları – tehdit etmekte ve bozmaktadır. Bu bozulmanın, toplumumuzun üretken işleyişlerine doğrudan etkisi bulunmaktadır; özellikle tarım sektörü, etkilerin ilk sıralarında yer almaktadır. Geçtiğimiz yaz aylarında yaşadığımız aşırı sıcaklıklar ve uzun süreli kuraklıklar, hafızalarımızdan silinmeyecek olaylara yol açtı. 2023 yılına ait, Edirne ve Rodop bölgesini vuran yıkıcı orman yangını buna örnektir. Bu büyük yangında 900.000 hektardan fazla alan yok oldu, geride ise yıllarca sürecek büyük etkiler bıraktı.” dedi.
TRAKYA TÜTÜN ÜRETİCİLERİ KOOPERATİFİ BAŞKANI SİNAN AHMET
Trakya Tütün Üreticileri Kooperatifi Başkanı Sinan Ahmet, “Tütün üretiminin geleceği ve tütün üreticilerin güçlendirilmesi” konulu oturumda söz aldı.
“Yunanistan’ın en büyük tarımsal kooperatifi olarak varlığımızı sürdürüyoruz” diyen başkan Sinan Ahmet konuşmasında, “Öncelikle, bu ilk Tarımsal Kalkınma Konferansı’nda birlikte düzenleyici olarak yer aldığımız için memnuniyetimi dile getirmek istiyorum ve burada bulunan hepinizin varlıklarıyla bizleri onurlandırdığınız için teşekkür ederim. Ben, Trakya Tütün Üreticileri Kooperatifi”nin başkanıyım. Son yıllarda tütün üreticilerindeki kayıplara rağmen, hala Yunanistan’ın en büyük tarımsal kooperatifi olarak varlığımızı sürdürüyoruz. Yaklaşık 7 bin üyemiz var, bunlardan yaklaşık 4 bin aktif üye olup yılda yaklaşık 5.000 ton doğu tipi tütün üretiyoruz. Çok uzun bir zaman önce değil, 10 yıl önce 12 bin üyemiz vardı ve yaklaşık 7 milyon kilo tütün üretimi yapıyorduk.” görüşlerine yer verdi.
Basma tipi tütün üretiminin bölge üreticileri açısından önemine değinen Ahmet konuşmasına şöyle devam etti:
“Basma tipi tütün, bölgemizde onlarca yıl boyunca geleneksel şekilde yetiştirilen ve küresel pazarda önemli bir yer edinmiş bir türdür. Tütün endüstrisinin harmanlarında yerini alır ve sigaraya özgün bir tat ve aroma katar. Küresel pazarda sürekli artan bir talep vardır ve ürünün %98’i ihraç edilerek ülkemize gelir sağlamaktadır.
Tütün sektörü çok önemli bir ekonomik faaliyet olup, binlerce kişiye istihdam yaratmaktadır. Hem birincil sektör, hem de işleme ve hizmet sektörlerinde çok sayıda iş olanağı sağlamaktadır. Bu sektördeki tütünler, ülkemize sadece döviz kazancı sağlamamakta, aynı zamanda Rodop ilinin ekonomisinin motoru olmayı sürdürmekte ve kırsal halkın sosyal yapısını korumaktadır.
Ancak tütün üreticileri artık yoksulluk sınırlarının altına düşmüş durumdalar, çünkü yüksek vergi oranları, sigorta primleri, mazot fiyatlarındaki artış bizleri çok zor bir duruma sokmuştur. Burada bulunma fırsatını değerlendirerek, temel sorunları ve çözüm önerilerini dile getirmek istiyorum. Devletin bu sorunlara müdahale etmesi ve tütün üreticilerinin onurlu bir yaşam sürdürebilmesi için çözümler getirmesini umuyorum.”
Başkan Sinan Ahmet konuşmasının son bölümünde tütün üreticilerinin karşılaştığı sorunları şu şekilde sıraladı:
1- Tütünün Bağlantılı Destekleme ile Desteklenmesi
Avrupa Birliği 2010 yılından itibaren tütün üretimi için özel destekler sağlamamakta ve geçmişteki tütün desteği temel desteklere dönüştürülmüştür. 2010’da temel desteklerde %50 oranında bir azalma yapılmış, 2013’ten itibaren ise yıllık %6’lık bir azalma yaşanmıştır. Desteklerin azalması, üretim maliyetlerinin çok artmasıyla birlikte tütün üreticilerini zor duruma sokmuştur. Bu nedenle, tütün üreticilerine kilogram başına 3 Euro destek verilmesi gerektiğini öneriyoruz. Avrupa Birliği her üye ülkenin tütün üretimini desteklemesine izin vermektedir örneğin Bulgaristan’da olduğu gibi. Tütün, %98 oranında ihraç edilen bir üründür ve her yıl Rodop bölgesine yaklaşık 35-40 milyon Euro gelir sağlamaktadır. Destek verilmezse, tütün zamanla bölgemizden kaybolacaktır çünkü üreticiler ailelerini geçindirebilmek için başka yollar arayacaklardır.
Ayrıca, İsviçre modelinin uygulanabileceğini düşünüyoruz. Bu modelde sigara vergilerinden elde edilen bir miktar tütün üreticilerine geri ödenmektedir. Ülkemizde sigara vergilerinin %91 olduğu göz önüne alındığında, sigara vergilerinden en az %5’inin aktif tütün üreticilerine geri verilmesi mümkün olacaktır. Devletin, tütün üreticilerine yönelik doğrudan destekleri yeniden gözden geçirmesi ve tütünün desteklenen ürünler arasında yer almasını sağlaması gerekmektedir.
2- Tütün Yetiştiriciliğinin Programlara Dahil Edilmesi
Son programda, tütün için Tarımsal Çevresel Eylemler kapsamında “Tütün Üretiminde Entegre Yönetim” eylemi yer almıştı, ancak bu programa katılmak için çok fazla şart vardı ve birçok üretici bu programa katılamadı. 7640 tütün üreticisinden yalnızca 175’i bu programa dahil olabildi.
3- Tarım Bakanlığının Büyük Tütün Şirketleriyle Sözleşme İmzalamış Olması
Geçmişte Tarım Bakanlığı ve Philip Morris arasında tütün alımına yönelik bir sözleşme imzalanmıştı. Bu tür bir sözleşme, Yunan tütünleri ve özellikle Rodop tütünleri için büyük bir destek olacağı gibi, Yunan tütününün pazarda daha güçlü bir konumda yer almasını sağlar.
4- Sigorta Primlerinin Azaltılması
Tütün üreticilerinin küçük çiftçiler olduğunu ve ortalama 20-50 dönüm arazide üretim yaptığını göz önünde bulundurarak, bu üreticilerden alınan sigorta primlerinin çok yüksek olduğunu belirtmek istiyorum. Aynı primleri, 2000 dönüm araziyle üretim yapan çiftçilerle karşılaştırmak büyük bir eşitsizlik yaratmaktadır.
5- Sulama Sorunları
Tarımda sulama, ürünün verimi ve kalitesi üzerinde belirleyici bir rol oynar. Bu nedenle, sulama altyapısının geliştirilmesi gerektiğini savunuyoruz. Özellikle su sıkıntısı yaşayan bölgelerde sulama altyapılarını kurmayı öneriyoruz. Sulama projeleri, su depolama barajları, sulama ağları ve kuyu açma çalışmalarını içermelidir. Çünkü tütün ekilen arazilerin çoğu kuru tarım alanları olup, bu da kilogram başına verimin düşmesine neden olmaktadır.
6- Zararlar ve Tazminat
Tütün üretimindeki maliyetler sürekli olarak artarken, iklim değişikliği nedeniyle verimlerde ciddi azalmalar görülmektedir. 2024, kuraklık nedeniyle çok zor bir yıl olmuştur ve bazı bölgelerde üretim %60’tan fazla azalmıştır. Bu durumdaki tütün üreticilerinin tazmin edilmesi gerekmektedir.