Gümülcine Başkonsolosluğu’nda Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma programı düzenlendi

Türkiye’nin Gümülcine Başkonsolosluğunda bugün (18 Mart Salı) 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü ile İstiklal Marşı’nın kabulü nedeniyle bir tören düzenlendi.
Başkonsolosluk bahçesinde düzenlenen törene azınlık yöneticileri ve soydaşlar katıldı. Törene katılan katılımcıları, Başkonsolos Aykut Ünal ve eşi İlayda Ünal karşıladı.
Tören, vatan uğruna Çanakkale Savaşlarında ve diğer savaşlarda şehit düşmüş Mehmetçik için yapılan bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
Daha sonra Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve aynı zamanda İskeçe Müftüsü Mustafa Trampa, günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı.
DANIŞMA KURULU BAŞKANI VE İSKEÇE MÜFTÜSÜ MUSTAFA TRAMPA
Mustafa Trampa tüm katılımcıları selamlayarak başladığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Bu gün Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca anlatılmış anlatıldıkça destanlaşmış Çanakkale Zaferinin yıldönümünü kutlamak vatan uğruna can veren aziz şehitlerimizi anmak ve İstiklal Marşımızın kabulünün yıldönümünde kutlamak üzere bir araya gelmiş bulunmaktayız. Çanakkale yalnızca bir savaşın değil bir milletin azim ve kararlılıkla kahramanlığın adıdır. 1915 yılında dünyanın en güçlü donanmalarına sahip devletler Çanakkale Boğazı’ndan geçerek İstanbul’u ele geçirmek ve Osmanlıyı tarih sahnesinden silmek istediler, lakin karşılarında inançla vatan sevgisi ile ve cesaretle savaşan Mehmetçiği buldular.
Gencecik yaşlarında vatan için gözlerini kırpmadan şehit olan askerlerimiz, ‘Çanakkale geçilmez’ sözünü tarihe altın harflerle yazdırdı. Bu vesileyle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşları olmak üzere Türk milletinin bölünmez bütünlüğü uğruna hayatlarını feda eden aziz şehitlerimizi, ebediyete irtihal eden ve hayatta olan kahraman gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyoruz.
Bugün aynı zamanda Türk milletinin bağımsızlığına ve kutsal değerlerine olan inancını destanlaştıran İstiklal Marşımızın Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilişinin yıldönümünü de idrak etmenin gururunu ve onurunu yaşıyoruz. İstiklal Marşımız bağımsızlık aşkını imkansızlıklar içerisinde milletimizin gösterdiği büyük kahramanı milli değerlerimizi ve ideallerimizi yansıtan azim ve fedakarlıkla verilen kurtuluş mücadelesi mısralara dökülmüş ifadesidir. İstiklal Marşı milli birlik ve beraberliğimizi mutabakat belgesidir. Mehmet Akif Ersoy örnek kişiliği millet sevgisi mücadele azmi ve bağımsızlık aşkı her zaman yüce Türk milletine rehber olmaya devam edecektir. Milli şairimizin Çanakkale şehitleri için yazdığı destansı şiirden bir bölüm okuyarak konuşmamı tamamlamak istiyorum:
“Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ey şehit oğlu şehit isteme benden makber,
Sana ağuşunu açmış duruyor peygamber.”
TÜRKİYE’NİN GÜMÜLCİNE BAŞKONSOLOSU AYKUT ÜNAL
Mustafa Trampa’nın ardınan, Türkiye’nin Gümülcine Başkonsolosu Aykut Ünal günün anlam ve önemini vurgulayan bir konuşma yaptı.
Başkonsolos Ünal konuşmasında şunları belirtti:
“Bugün burada, milletimizin bağımsızlık mücadelesinin simgesi olan İstiklal Marşının kabulü ve bağımsızlığımızı mümkün kılan şehitlerimizi anma vesilesiyle toplandık.
İstiklal Marşımız, sadece bir şiir, bir edebi metin değil, Türk milletinin küllerinden yeniden doğuşunun, zulme boyun eğmeyen milletin Mustafa Kemal önderliğinde haykırışıdır.
Vatan toprağı işgal altında. Bir avuç idealist ve realist vatan evladı, bu vatanın bizim olduğunu ilan ediyor ve halkı kurtuluş mücadelesine hazırlıyor. Bu dönemde vatan şairi Mehmet Âkif Ersoy, inancı ve cesareti kağıda döküyor ve ‘Korkma!’ diyerek Türk’e mesajını veriyor.
İstiklal Marşımız, şehit kanıdır, halkın haykırışıdır, cephedeki Mehmetçik’in kılavuzu ve Allah Allah nidasıdır. İstiklal Marşımız, vicdanımız, kılavuzumuz, sesimiz ve görevimizdir. Türkiye’nin varlığının daim olacağının kanıtıdır.
Bize bu mirası bırakan Mehmet Akif, marş nedeniyle aldığı ödülü kabul etmeyecek kadar vatanseverdi. Vatan mücadelesinde en büyük ödülün bağımsızlık, onurlu yaşam, başların dik olduğunu, maddiyat olmadığını gösterdi. Mehmet Akif’in ‘Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın!’ ifadelerinin derinliğine bu açıdan da bakmamız gerek.
Zamanı kutsal isyanımız, Kurtuluş Savaşımızdan biraz geriye alalım. Çanakkale’deyiz. Mehmet Akif’in mısralarıyla;
‘Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk;
Sade bir hadise var ortada: Vahşetler denk.’
18 Mart Deniz Zaferi, büyük bir zaferi, bir ruhu, bir duruşu temsil eder. 18 Mart, tonlarca çeliğin, sayısız top mermisinin boğazı geçemeyeceğini anlatır. Bugün Çanakkale Boğazı’ndan geçen gemilerimiz, bu büyük zaferin ve zaferi bize armağan edenlerin şerefine, jurnallerine ‘Çanakkale Boğazı geçildi’ kaydını düşmezler. ‘Çanakkale çıkıldı’ ve ‘Şehitler Abidesi selamlandı’ şeklinde saygı ve minnetlerini ifade ederler.
Gelibolu kara savaşı, Mustafa Kemalsiz düşünülemez. Selanik’te açılan bir çift mavi göz, savaş alanını süzdü ve bir dehayı yansıttı. Muharebeler sırasında ordu ve halkın tanıdığı bir komutan oldu.
İnsanın kendini öğrenmesi, kendini bilmesi bilgeliğin önemli bir parçasıdır. Mustafa Kemal de kara savaşında kendini çok iyi öğrenmiştir. Bilgelik, insanları da iyi tanımayı beraberinde getirir. Askerini, halkını iyi tanıyan Mustafa Kemal bu bilgeliğini komutanlığına ve liderliğine de yansıtmıştır.
Şehitlerimizin kanıyla sulanan saha bugün Türkiye’nin tarihi mirasının önemli bir parçasıdır. Her yıl binlerce yerli ve yabancı insan, Çanakkale’yi ziyaret ederek bu kahramanlığı yerinde görerek şehitlerimize minnetini sunmakta ve geçmişin düşmanlıklarının nasıl günümüzün dostluğuna dönüştüğünü göstermektedir.
Mustafa Kemal ve Mehmet Akif ile cephelerde şehit verdiğimiz kahramanlarımızdan başlayarak, terör örgütlerinin de saldırılarında şehit olan tüm güvenlik görevlilerimizi, Dışişleri Bakanlığımız görevlileri dahil devlet memurlarımızı, vatandaşlarımızı saygıyla anıyoruz.”
Anma programı, Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif tarafından şehitler anısına yapılan dua ile sona erdi.



