ABTTF: “21 Mart Uluslararası Irk Ayrımı ile Mücadele Günü kutlu olsun!”

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 1966 yılında aldığı kararla 21 Mart’ı Uluslararası Irk Ayrımı ile Mücadele Günü ilan etti. Tüm dünyada çeşitli etkinliklerle kutlanan 21 Mart Uluslararası Irk Ayrımı ile Mücadele Günü’nün bu yılki teması “Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına Dair Uluslararası Sözleşme’nin (ICERD) 60. Yıl Dönümü”.
BM Genel Sekreteri António Guterres, 21 Mart Uluslararası Irk Ayrımı ile Mücadele Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada, ırkçılığın zehrinin dünyayı etkilemeye devam ettiğinin altını çizerek, ırkçılığın toplulukları yozlaştırdığını, fırsatları engellediğini ve onur, eşitlik ve adaletin temellerini aşındırarak hayatları mahvettiğini kaydetti. Guterres, Devletleri Sözleşme’yi tam olarak uygulamaya ve iş dünyası liderleri, sivil toplum ve tüm insanları ırkçılığın her türüne karşı bir duruş sergilemeye ve Sözleşme’nin ruhunu gerçeğe dönüştürmek için harekete geçmeye çağırdı.
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, “Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına Dair Uluslararası Sözleşme’nin 60. yıl dönümünü kutladığımız 2025’te dünya genelinde ırkçılık ve ırk temelli ayrımcılığın maalesef artarak devam etmesi endişe vericidir. Zira Ülkemiz Yunanistan’da da Batı Trakya Türk toplumu olarak geçmişte olduğu gibi bugün de ‘tehdit’, tehlike ve ‘öteki’ olarak görülüyor, siyaset ve Yunan yerel ve ana akım medyasında nefret söylemine maruz kalıyoruz. BM Genel Sekreteri António Guterres’in de vurguladığı gibi ülkemiz dahil tüm devletler Sözleşme’yi tam olarak uygulamalı ve ırkçılığın her türüne karşı mücadele etmelidir. Yıllardır sistematik ayrımcılığa uğrayan toplumumuzun Türk kimliği ve varlığı ülkemiz tarafından inkar edilmekte, ‘Türk’ isimli derneklerimize izin verilmemektedir. Ülkemizde geçen yıl yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde toplumumuzun yoğun olarak yaşadığı Rodop ve İskeçe illerinde en çok oyu alan siyasi partimiz Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi hem siyasette hem de Yunan medyasında damgalama ve nefret söylemi kampanyaları ile karşı karşıya kalmış, hatta kapatılması yönünde Yargıtay’a dilekçe sunulmuştur. Ülkemizden toplumumuzu bir tehdit ve tehlike unsuru olarak görmekten ve göstermekten vazgeçmesini ve toplumumuzun ırkçı ve ayrımcı uygulamalara maruz kalmadan yaşaması için gerekli adımları ivedilikle atmasını istiyoruz.” dedi.