“Batı Trakya’daki azınlık üyeleri kendini istedikleri gibi tanımlayabilir”
Ana muhalefet SİRİZA Partisi Dışişleri Bölüm Başkanı ve Atina Milletvekili Yorgos Katrugalos, Batı Trakya’daki azınlık üyelerinin kendilerini istediklerini gibi tanımlayabileceğini söyledi.
Batı Trakya’daki azınlığın Lozan Antlaşması’na göre Müslüman azınlık olarak kabul edildiğini belirten Katrugalos, öte yandan herkesin kendini istediği gibi tanımlama hakkına sahip olduğunu belirtti.
AZINLIĞIN TÜRK KÖKENLİLER, POMAKLAR VE ROMANLAR’DAN OLUŞTUĞUNU İDDİA ETTİ
Konuşmasında devletin Batı Trakya Türklerini üç ayrı etnik parçaya bölme söylemini tekrarlayan Katrugalos; azınlığın Türk kökenliler, Pomaklar ve Romanlar’dan oluştuğunu iddia etti. Herkesin kendini istediği gibi tanımlama hakkına sahip olduğunu kaydeden Katrugalos, “Azınlık içinde isteyen ‘ben Romanım’ veya ‘ben Türküm’ diyebilir.” diye konuştu.
Katrugalos şöyle konuştu: “Bizim bu konuda görüşümüz net. Lozan Antlaşması’na göre Trakya’daki azınlık Müslüman azınlık olarak kabul ediliyor. Bu, herkese kendini istediği gibi tanımlama hakkını elinden almıyor. Kısaca söylemek gerekirse Lozan, azınlığı Müslüman azınlık olarak tanımlıyor. Azınlığın üç kesimden oluştuğunu biliyoruz. Türk kökenliler, Pomaklar ve Romanlar. Dolayısıyla azınlık içinde isteyen ‘ben Romanım’ veya ‘ben Türküm’ diyebilir. Bu hak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin son dönemdeki kararlarıyla ve tekrarlanan kararlarıyla teyit edildi.”
“AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ BİZE HERKESİN İSTEDİĞİ GİBİ KENDİNİ TANIMLAYABİLECEĞİNİ SÖYLEDİ”
Yorgos Katrugalos konuşmasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin İskeçe Türk Birliği kararına da atıfta bulundu. AİHM kararlarının, herkesin kendini istediği gibi tanımlama hakkını teyit ettiğini kaydeden Katrugalos, “Bu noktadaki en kritik örnek İskeçe Türk Birliği ile ilgilidir. Bu dernek 1930’lardan beri vardı ve bir sorun teşkil etmemişti. 1980 – 90’larda bu derneğin ismini kullanmasını reddettik. Ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bize herkesin istediği gibi kendini tanımlayabileceğini söyledi. AİHM kararı azınlığın özelliğini değiştirmiyor. Tekrar söylemek gerekirse azınlık dini bir azınlık, Müslüman bir azınlık. AİHM kararı, uluslararası hukukun ötesinde, herkese istediği gibi kendini tanımlama hakkı veriyor.” ifadelerini kullandı.