“Azınlık okullarının statüsüne bakmadan, okulları kapatmak Lozan Antlaşması’na aykırıdır”
Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği, (BTTÖB) Batı Trakya’daki Türk azınlık okullarının öğrenci azlığı gerekçesiyle kapatılma kararlarına tepki gösterdi.
BTTÖB Başkanı Aydın Ahmet konuya ilişkin açıklamasında, “Azınlık okullarının statüsüne bakmadan, ekonomik tasarruflar ve çocuk azlığı bahane gösterilerek okulların kapatılması Lozan Antlaşması’na aykırıdır. Yıllardır azınlığın tüm kurum ve kuruluşları bu hususta okul kapatmalarına karşı tepkilerini ve endişelerini yüksek sesle haykırdılar ve haykırmaya devam ediyorlar” ifadelerini kullandı.
Başkan Aydın Ahmet’in açıklaması şöyle:
“Batı Trakya Türk Azınlığı’nın çocukları, velileri ve öğretmenleri her yeni eğitim ve öğretim yılına senelerdir üzgün ve buruk başlıyor. Tüm azınlık insanı acaba bu yıl kaç okulumuz daha kapatılacak, kaç okulun daha kapısına zincir vurulacak kaygısını taşıyor.
Ülkemiz Yunanistan gelenekselleştirdiği azınlık okullarını kapatma kararlılığını istikrarlı bir şekilde devam ettiriyor. 2023-2024 eğitim ve öğretim yılına iki ay kala azınlığın dokuz okulunun daha kapatıldığını duymak, azınlığımızın her ferdini üzmüş ve rencide etmiştir. Eğitim Bakanlığı’nın aldığı karar gereği Rodop ilinde Yahyabeyli (Amaranta), Hacımustafaköy (Amfia), Değirmendere (Darmeni), Gerdeme (Kato Kardamos), Ortakışla (Porpi), Sasallı(Salpi), Baraklı (Stilarion), köylerindeki azınlık ilkokulları ile İskeçe ilinde Salıncak (Eora) ve Mizanlı (Palio Zigo) köylerindeki azınlık ilkokulları maalesef kapatılıyor.
Azınlık okullarının statüsüne bakmadan, ekonomik tasarruflar ve çocuk azlığı bahane gösterilerek okulların kapatılması Lozan Antlaşması’na aykırıdır. Yıllardır azınlığın tüm kurum ve kuruluşları bu hususta okul kapatmalarına karşı tepkilerini ve endişelerini yüksek sesle haykırdılar ve haykırmaya devam ediyorlar. Ancak ülkemizin yetkilileri azınlığı hiçbir zaman muhatap almadılar ve hiçbir zaman azınlıkla istişare etmediler. Kısacası azınlıkla ilgili kararlar bugüne kadar azınlığa sorulmadan alındı. Tek taraflı alınan bu kararlarla, 13 yıl önce 194 olan azınlık okul sayısı son alınan kararla 90’a düşürüldü.
Bugüne kadar yapılan ne okul kapatmaları ne de birleştirmeleri eğitime hiçbir olumlu katkı sunmamıştır. Sadece ve sadece okul sayılarını azaltmayı hedefleyen bu uygulamadan ivedilikle dönülmelidir. Azınlık okulları bu ülkenin kültürel bir zenginliğidir. Bu okullar bugüne kadar ülkesine bağlı, yasalara saygılı bireyler yetiştirmiştir. Bu sebeple devletin bu okulların eğitim kalitesini yükseltmek, çağdaş eğitimin gereklerini bu okullarda yerine getirmek için azınlık kurumları ile diyalog kurması elzemdir.
Tüm azınlık mensuplarını ve bu feryadı duyan herkesi bir kez daha bir bir yitirilen azınlık okulları ile ilgili hususta düşünmeye davet ediyorum. Geleceğimiz olan azınlık okullarını tamamıyla yitirdiğimiz zaman ne azınlık eğitiminin sorunları, ne azınlık eğitimi ne de ortada bir azınlık kalacaktır.
Azınlığımızın geleceği için umudu koruyarak, okullarımız adına mücadele her azınlık bireyinin görevi olmalı diye düşünüyorum.”