Batı Trakya Türklerinin sorunları Birleşmiş Milletler’de dile getirildi
Birleşmiş Milletler (BM) Ekonomik ve Sosyal Konseyi’nde özel istişari statüye sahip olan Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), Batı Trakya Türk toplumunu temsilen 5-6 Şubat 2024 tarihlerinde İsviçre’nin Cenevre kentinde BM Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi’nin (CEDAW) 87. oturumuna katıldı. Toplam üç hafta süren ve 6 Şubat Salı günü Yunanistan’ın da incelendiği oturuma ABTTF Uluslararası İlişkiler Direktörü Melek Kırmacı Arık iştirak etti.
ABTTF, Yunanistan incelemesi öncesinde bağımsız uzmanlardan oluşan 23 kişilik CEDAW’ın 5 Şubat Pazartesi günü düzenlediği kamuya açık sivil toplum kuruluşlarını (STK) bilgilendirme toplantısına katıldı. Yunanistan’ın CEDAW’a sunduğu birleştirilmiş sekizinci ve dokuzuncu periyodik raporlarla ilişkili olarak toplantıda yaptığı konuşmada ABTTF, Batı Türk toplumunun dini özerkliği ile örgütlenme özgürlüğü ve Türk kadınlarının adalete erişimini dile getirdi.
Yunanistan’ın sunduğu periyodik raporlarda ülkedeki azınlıklara mensup kadınların kurduğu STK’ların faaliyetlerinin öneminden bahsedilmediğine dikkat çeken ABTTF, Yunanistan’ın Batı Trakya Türk toplumunun Türk kimliğini inkar ettiğini, isminde “Türk” kelimesi geçen dernekleri kapattığını, yeni kayıt başvurularını ise reddettiğini dile getirdi.
Yunanistan’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Bekir Usta ve Diğerleri Dava Grubu’ndaki üç Türk deneği ile ilgili aleyhindeki üç kararını yaklaşık 16 yıldır uygulamadığının altını çizen ABTTF, söz konusu bu üç dernekten birinin de 2001 yılında kurulan Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği olduğunu ifade etti.
ABTTF, AİHM kararlarına rağmen bir diğer kadın derneği olan İskeçe İli Türk Kadınları Kültür Derneği’nin kayıt başvurusunun da 2017 yılında reddedildiğini belirterek, bu iki kadın derneğinin kaydedilmemesinin sadece Rodop ve İskeçe illerinde yaşayan Türk kadınlarının değil bölgedeki tüm kadınların kültürel ve sosyal gelişimini engellediğinin altını çizdi.
ABTTF CEDAW’dan Yunanistan’ı, Batı Trakya Türk toplumunun 1923 Lozan Antlaşması ile tanınan dini özerkliğini iade etmeye ve seçiği müftüleri tanımaya, aleyhindeki AİHM kararlarını eksiksiz ve ivedilikle uygulamaya ve Türk toplumu mensuplarının örgütlenme özgürlüğüne tam saygı göstererek derneklerini tescil etmeye çağırmasını talep etti.
ABTTF, 6 Şubat Salı tüm gün boyunca süren Yunanistan incelemesini takip etti. Oturumda Batı Trakya Türk toplumunun dini özerkliği ve müftülerin geleneksel hukuk yetkileri de gündeme geldi. ABTTF, CEDAW üyeleri ile yapılan STK’ları bilgilendirme toplantısında, devletin Türk toplumunun dini özerkliğine müdahalesinin hak ihlali olduğuna, devletin din yoluyla toplum üzerinde devlet kontrolü kurduğuna ve ülkedeki başka hiçbir tanınmış dine karşı bunu yapmadığına dikkat çekmişti.
CEDAW üyelerinin sorduğu soruları yanıtlayan Yunanistan heyeti, resmi devlet tezini tekrarlayarak ülkede Türk değil Müslüman azınlık olduğunu iddia etti.
ABTTF oturum öncesinde, Yunanistan’ın CEDAW’a sunduğu birleştirilmiş sekizinci ve dokuzuncu periyodik raporlara yönelik hazırladığı paralel rapor ile inceleme sürecine aktif olarak dahil olmuştu.