“İlhan Ahmet kendine masum süsü vermek için başvurmadığı yer bırakmamış!”
Türkiye’de yayınlanan AKŞAM gazetesi köşe yazarı Mustafa Kartoğlu, Rodop milletvekili İlhan Ahmet’in iddialarına cevap verdi.
Kartoğlu yazısında, “İlhan Ahmet’in ‘yalan’ diye Türkiye’de şikayetçi olduğu konuların tamamı Batı Trakya medyasında, Türk Azınlığı toplumu ve kurumları kaynak gösterilerek yayınlanmış. İlhan Ahmet’in yalanlamaları Batı Trakya medyası tarafından da ‘siyasi manevra’ olarak görülmüş ve tepki verilmiş. Ama İlhan Ahmet, kendine Türkiye’de ‘masum Batı Trakyalı’ süsü vermek için bir haftadır başvurmadığı yer bırakmamış!” ifadelerine yer verdi.
Mustafa Kartoğlu’nun yazısı şöyle:
İLHAN AHMET’İN MEKTUBU VE ‘İKİLİ POLİTİĞKA’YA DAİR
Yunanistan’ın Batı Trakya Türk Azınlığı’nın yaşadığı Rodop kentinden milletvekili olan Pasok’lu İlhan Ahmet, önceki hafta yazdığım yazı üzerine mektup gönderdi.
Mektubu görmeden önce sosyal medyadan ‘yalan yazmakla’ suçlayan tweetleri gördüm.
Cevabı önemsemeden sosyal medyadan beni Cumhurbaşkanlığı’na şikayet etmiş İlhan Ahmet!
Devlet başkanı beni sustursun diye!
Şahane değil mi…
Biraz ‘bakalım nerelere kadar taşıyacak’ diye görmek için, biraz da yurt içi ve yurt dışı seyahatlerim nedeniyle ‘cevap hakkımı’ kullanmam gecikti.
***
İçeriğe geçmeden iki noktayı vurgulamalıyım:
Mektup ‘yanlış bilgiler var’ diye başlıyor, ancak yazımdan 12 maddelik bir liste çıkararak doğrudan ‘yalan’ yazmakla itham ediyor.
Beni ‘Türk-Yunan ilişkilerine zarar vermekle’ ve ‘kamuoyu vicdanında yara açmakla’ suçluyor.
***
Suçlamaları 12 madde ve 6 sayfa, köşeyi aşar.
Ama ‘yalan’ dediği cümlelerimi aynen alıntılıyorum:
1. Şahsımla ilgili, “Türkiye Konsolosluğu’nun Batı Trakya Türklerinin Lozan’a dayalı haklarını koruma çabalarına, Türklerin kendi müftülerini seçme haklarına karşı çıkmış” iddianız tamamen yalandır.
2. “Müslüman Türk azınlığın dini kurumlarını zedeleyen, hukuki özerkliğine darbe vuran soru önergeleri vermiş” iddianız tamamen yalandır.
3. “Türklerin seçtiği değil, Yunanistan’ın atadığı vakıf yöneticilerini kabul etmiş” şeklindeki iddianız tamamen yalandır. Vakıf yönetiminde azınlığın talep ettiği doğrultuda seçim yapılması için hükümete açık çağrım vardır.
4. “ABD Dışişleri Bakanlığı’na Batı Trakya Türkleri hakkında gerçek dışı bilgiler verdiği WikiLeaks belgelerinde ortaya çıkmış” iddianız tamamen yalandır. Benzer iddianın dile getirildiği bir başka habere (Yurt gazetesi) yaptığım itiraz Türk adaleti tarafından lehime karara bağlanarak söz konusu gazete cezaya çarptırılmış, haber içeriği kaldırılmıştır.
5. “Türkiye’nin Batı Trakya Türk Azınlığı üzerindeki garantör rolünü tartışmaya açmış” iddianız tamamen yalandır.
6. “Türkiye medyasına ‘silahlanma karşıtı’ mesajlar verirken, Yunanistan’ın silahlanma törenlerine katılmış” iddianız tamamen yalandır. Yunanistan Parlamentosu Savunma ve Dış İlişkiler Komisyonu üyesi olarak katılımımızın gerekli olduğu törenlerde hazır bulunduk.
7. “Bu yüzden, 2022’de Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu’ndan ‘kişisel çıkarları uğruna azınlık toplumu aleyhinde hareket ettiği’ gerekçesiyle ihraç edilmiş.” şeklindeki iddianız tamamen yalandır. Danışma kurulunun açıklamasında, iddia ettiğiniz ‘azınlık toplumu aleyhinde hareket etme’ şeklinde bir ifade yer almamaktadır.
8. “2023 seçiminden önce Kathimerini gazetesinde Stavros Cimas, onu ‘Azınlık toplumunu Türkiye’den özgürleştirecek aday’ olarak övmüş” iddianız ve övgü yorumunuz, tamamen sizi ve bahse konu gazeteciyi bağlamaktadır.
9. “Seçildikten sonra Yunanistan Cumhurbaşkanı tarafından ‘diğer azınlık milletvekilleri olmadan’ tek başına kabul edilmiş” iddianız tamamen yalandır. 18 Temmuz 2022’deki kabul şahsım adına talep ettiğim randevu ikili görüşmedir, diğer başka kişilerin yer alması veya yer almaması gibi bir argümana kapalıdır.
10. “Skai TV kanalında, ‘Türk azınlık dediğiniz iddia ediliyor’ diye sorgulanınca, ‘Hiçbir zaman söylemedim, hayır, hayır’ diye savunma yapmış” şeklindeki iddianız tamamen yalandır.
Soru üzerine, Lozan Antlaşması metnine atıf yaparak azınlıklar için kabul edilen tabirin tartışmaya kapalı olduğunu, ancak azınlık mensubu her bir bireyin bireysel olarak etnik kimliğini ifade etme, kendini tanımlama özgürlüğüne sahip olduğunu, dolayısıyla Türk olarak da tanımlama hakkı olduğunu vurguladım.
11. “İronik biçimde, birkaç gün sonra eski başbakan ve dönemin Syriza lideri Çipras, Alpa TV’de katıldığı programda Batı Trakya halkı için ‘Türk azınlık’ ifadesini kullanmış” şeklindeki yorumunuzda atıf yaptığınız programla ilgili Syriza partisinden yapılan resmi açıklamada, Çipras’ın ifadesi sehven kabul edilip düzeltilerek, değiştirilmiştir.
12. “Yunan Parlamentosu’nun kabul ettiği eşcinsellerin evliliğine ilişkin yasaya -Batı Trakya’nın seçilmiş müftülerinin karşı çıkmasına rağmen- ‘evet’ oyu kullanmış. (Diğer 3 milletvekili oy kullanmadı.) Bu oyuyla da, ‘Kur’an’ın fetvasını ve Müslüman seçmenlerin olası dırdırlarını kaale almadı’ diye övgü almış. (Kathimerini, 20 Şubat 2024)” şeklindeki ifadeleriniz ve yorumunuz, eksik bilgiye dayalı kasti yanıltma içermektedir. Evlilik maddesine evet oyu kullanırken, evlat edinmeyle ilgili maddeye aleyhte oy kullandım.
Kastettiğiniz diğer 3 milletvekili ise yasa tasarısına ve maddelere hâkim olmadıklarından, azınlığımızın lehine maddeleri de görmezden gelerek, oylamaya katılmamışlardır.
Kathimerini gazetesindeki cümle, röportajı yapan gazeteciye aittir.
***
Ben, önceki yazımda, Batı Trakya Türk Azınlığı ile ilgili Türkiye ve Yunanistan’da yayın yapan medya organlarını tarayarak, okuduğum haber ve açıklamalardan yararlandığımı belirtmiştim.
İlhan Ahmet’in ‘yalan’ dediği bütün haberler ve açıklamalar o yayın organlarında duruyor.
WikiLeaks haberi dahil.
Türkiye’deki gazeteden çıkarmış ama Batı Trakya gazetelerinden çıkaramamış.
Türkiye’de ayrı Yunanistan’da ayrı politikalar izlediği için değildir tabii…
***
Aşağıdaki haberler, benim de yararlandığım Batı Trakya medyasından.
Ve yukarıda İlhan Ahmet’in ‘yalan’ dediği her şeyin kaynağı onlarda var.
Hiçbiri de yayından kaldırılmamış.
Belki, benim Cumhurbaşkanı’na şikayet edilmem gibi Yunan Cumhurbaşkanı veya hükümetine de şikayet edilmiştir, bilmiyorum. Ama yayınlar duruyor.
Cevap yazılarını da görmedim!
***
1- Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu (BTTADK), 12 Haziran 2022’de milletvekili İlhan Ahmet ve belediye başkanı Önder Mümin’i ihraç etti.
BTTADK açıklamasını Yunanistan’dan yayın yapan Millet Gazetesi internet sitesinden aldım.
Haber girişi şöyle: “Kişisel çıkarlar uğruna azınlık toplumu aleyhinde hareket eden, azınlıkla tüm duygusal bağlarını yitirmiş Rodop Milletvekili İlhan Ahmet ve Yassıköy Belediye Başkanı Önder Mümin BTTADK üyeliğinden ihraç edildiler.”
Açıklama metni de şu: “Bugüne kadar hiçbir azınlık milletvekili ve belediye başkanı azınlık kurum ve kuruluşlarını yıpratacak, rencide edecek ve siyasi malzeme yapacak kadar büyük bir gaflete düşmedi. Azınlığımızın garantörü Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bu sebeple adı ‘anavatan’dır. Anavatandan azınlığımıza üst düzey ziyaretler yapılır ve maruz kaldığımız haksızlıklar bu ziyaretçiler tarafından da dile getirilir. Bizlerin yaşadığı mağduriyetleri emanet ettikleri ülkedeki temsilcilikleri vasıtasıyla takip ederler. Azınlık milletvekili ve belediye başkanı sıfatını taşıyan birilerini bu durum nasıl ve neden rahatsız eder? Bu iki şahsın azınlıkla tüm duygusal bağlarını yitirmiş, kimliğimizin, mevcudiyetimizin ve istikbalimizin onlar için artık bir kıymet ifade etmediğini üzülerek müşahede etmekteyiz.”
2- Aynı gazetenin 14 Haziran 2022 tarihli haberinde de, Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği’nin iki ismin ihraç edilmesine destek verdiği belirtilerek, derneğin, “Ahmet ve Mümin’in azınlık karşıtı eylem ve söylemleri üzerine yazılı bir basın açıklaması yaptığı” belirtiliyor.
Dernek Başkanı Hasan Küçük, açıklamasında, bu iki ismin, “son dönemde, kendi şahsi çıkarlarını azınlığın çıkarları üzerinde gören ve bu doğrultuda tutum ve davranış sergilediğini” vurguluyor.
İlhan Ahmet özelinde de, “milletvekili olduğu süre zarfında bireysel çözümler dışında Türk Azınlık için hiçbir kazanım sağlamadığı gibi, azınlığın dini kurumlarını zedeleyen, hukuki özerkliğine darbe vuran soru önergelerine imza atmıştır. Azınlığın tanımadığı tayinli vakıf idarecileriyle kendi ofisinde görüşmüştür. Wikileaks belgelerinde ABD Dışişleri Bakanlığına Batı Trakya Türkleri hakkında çeşitli spekülatif bilgiler vermiştir. Türkiye’nin Batı Trakya Türk Azınlığı üzerindeki garantör rolünü sorgulamaya kalkışmıştır. 1 Ekim 2021 tarihli JOY FM’de katılmış olduğu programda ‘silahlanmaya’ karşı olduğunu belirterek, ‘Yunanistan ve Türkiye arasında savaş retoriğine son verilmeli’ demesine rağmen 19 Ocak 2022’de Yunanistan’ın silahlanma törenlerinde boy göstermiştir. Batı Trakya Türk Azınlığı’nın Lozan Antlaşması’nda kayıtlara geçmiş garantörü Türkiye Cumhuriyeti’dir. Türkiye Cumhuriyeti’nin Batı Trakya’daki temsilcisi de T.C. Gümülcine Başkonsolosluğu’dur. İlhan Ahmet’in son dönemde anavatanımızın temsilcisi hakkında sarf ettiği sözler ve takındığı eylemleri şiddetle kınıyoruz” ifadelerini kullanıyor.
3- İlhan Ahmet’in, Yunan gazetesine “Azınlığın iç işleri konsolosların görevi değildir” açıklaması yaparak Türkiye Cumhuriyeti Konsolosu’nu hedef almasını haber yapan Batı Trakya medyasını da yalancılıkla suçladı. Batı Trakya Türk Azınlık medyası, 30 Haziran 2022’de ortak bir açıklama yaparak, “İlhan Ahmet, azınlık basınına yönelik bu tür asılsız suçlamaları ne yazık ki ilk kez dile getirmiyor. Biz, milletvekillerinin basın sözcüsü değiliz. Bizim için önce gelen azınlıktır. Azınlığın gerçek menfaatleri ve haklarıdır” dedi.
4- Eşcinsel evliliğe izin veren yasa üzerine tüm Batı Trakya’daki camilerde 1 Mart’ta okunan hutbede, “Çıkartılan bu yasaya ve bu yasayı desteklemiş olanlara karşı Lût (a.s)’ın söylediği cümleyi biz de söylüyoruz: Doğrusu, ben sizin bu işinizden tiksinmekteyim!” İfadesi yer aldı.
***
Görüldüğü üzere, İlhan Ahmet’in ‘yalan’ diye Türkiye’de şikayetçi olduğu konuların tamamı Batı Trakya medyasında, Türk Azınlığı toplumu ve kurumları kaynak gösterilerek yayınlanmış.
İlhan Ahmet’in yalanlamaları Batı Trakya medyası tarafından da ‘siyasi manevra’ olarak görülmüş ve tepki verilmiş.
Ama İlhan Ahmet, kendine Türkiye’de ‘masum Batı Trakyalı’ süsü vermek için bir haftadır başvurmadığı yer bırakmamış!
***
Son birkaç not:
– İlhan Ahmet, Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu’ndan atılınca Kurul’u ‘itibarsız’ olarak nitelemeye başladı.
Ama oranın üyesiydi.
Kurul’un adı ‘Batı Trakya Türk Azınlığı’… ‘Müslüman Azınlığı’ değil.
“Lozan’da Türk Azınlık denilmiyor, Müslüman azınlık deniyor, o yüzden ben de öyle dedim” savunması da yersiz.
– Yunan gazetecinin kendisini övmesini ‘onun kanaati’ diye geçiştirdi ama onun “Kur’an’ın fetvasını ve Müslüman seçmenlerin olası dırdırlarını kaale almadı” ifadesine, bana gönderdiği gibi ‘düzeltme’ göndermedi.
– Türkiye Cumhuriyeti Konsolosu hakkındaki tutumuna hiç değinmedi.
– Kurul’dan atıldıktan sonra oylarının yarı yarıya düşmesine ilişkin bir ‘yalanlama’ yapmadı.
– İlhan Ahmet, Yunan medyasına, “Türkiye’de medya ombudsmanının kendisi hakkındaki yazıları eleştirdiğini, medya ombudsmanlığı kuruluşunun bağımsız ve itibarlı bir kuruluş olduğunu” duyurdu.
Bunu da “Aklandık” diye sattı!
Yalan olan şey bu.
Çünkü Türkiye’de öyle bir kuruluş yok!
Söz ettiği Faruk Bildirici’nin gazete köşesinin başlığı!
– Gazeteciler Cemiyeti, İlhan Ahmet’in şikayetini, Cemiyet üyesi olmadığım için kabul etmemiş. Doğru olan buydu, teşekkür ederim.
***
Batı Trakya medyasının ortak açıklamasındaki gibi, ben de bundan sonraki yalan içeren yalanlamalarını yayınlamayacağım. Yukarıda alıntıladığım haberler ve daha fazlası ‘yalanlamalarını’ kendisine iade etmeye yeterli.
Daha önce yaptığım gibi, Batı Trakya medyasının ciddiye aldığı ve yayından kaldırmadığı bilgileri, Batı Trakya Türk toplumunun meşru kurum ve kuruluşları ile onların temsilcilerinin açıklamalarını dikkate alacağım.
Türkiye’de güvercin görünürken Batı Trakya Türkleri’ne karşı şahinlik yapılmasına alet olamayız.
Bugün, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un eşlik ettiğim Fildişi Sahili ziyareti, Maarif Okulu, ülkeye ve Afrika’ya dair gözlemlerimi yazacaktım, daha hayırlı olacaktı.
Yarına kaldı…