Altun: “Miçotakis’in ziyareti ciddi bir fırsat”
Türkiye Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Yunanistan Başbakanı Sayın Kiriakos Miçotakis’in 13 Mayıs Pazartesi günü ülkemize gerçekleştireceği ziyaretin ikili ilişkilerimizin güçlendirilmesi açısından son derece önemli olduğunu, ciddi bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. Bu anlamda önümüzdeki süreçte, bölgesel ve küresel krizlere karşı ortak çözümler geliştirme potansiyellerinin ötesine geçmek için tüm koşullar oluşmuş durumdadır.” dedi.
Altun, İstanbul’da bir otelde düzenlenen Türk-Yunan Medya Akademisi Forumu’ndaki konuşmasında, bugünkü panelin forum kapsamında gerçekleştirilen paneller serisinin üçüncüsü olduğunu anımsattı.
Bu buluşmaların, son dönemde iyi komşuluk ve diyalog temelinde ivme kazanan Türk-Yunan ilişkilerini daha da güçlendireceğine, pekiştireceğine ve derinleştireceğine inandığını ifade eden Altun, panelin ülkelere ve halklara, vatandaşlara büyük faydalar sağlamasını temenni etti.
Altun, Türkiye ve Yunanistan ilişkilerinin her şeyden önce bir komşuluk ilişkisi olduğunu ve coğrafi yakınlığa bağlı olarak şekillendiğini belirterek, bu iki ülkenin bununla birlikte, jeopolitik anlamda dünyanın en çetin bölgelerinden birinde konumlanmış durumda bulunduğunu vurguladı.
Türkiye ve Yunanistan’ı bir araya getiren coğrafi yakınlığın ve her ikisinin birden muhatap olduğu jeopolitik zorlukların, meydan okumaların, iki ülke ilişkilerini ele alırken sıklıkla referans verdikleri unsurlar olduğunu dile getiren Altun, Türkiye ve Yunanistan ilişkilerinde dikkate değer çok önemli bir başka hususun da iki ülke arasındaki tarihsel, kültürel ve toplumsal bağlar olduğunu söyledi.
Bu bağları birçok konuda asırlarca ve hala müşahede ettiklerinin altını çizen Altun, sofralardaki yemeklerden, söylenen şarkılara kadar benzeşen zevklerin, kültürlerin iki ülkeyi çoğu kez bir araya getirdiğini ifade etti.
“KARŞILIKLI SERGİLENECEK SAMİMİ GAYRETLER KÜRESEL BARIŞ, İSTİKRAR VE GÜVENLİĞE DE KATKI SAĞLAYACAK”
Türk ve Yunan toplumları arasındaki bu bağların kültürleri ve kültürel varlıkları çeşitlendirdiğine, gündelik hayatı zenginleştirdiğine dikkati çeken Altun, “Hiç şüphesiz, bu durum hem Türkiye hem de Yunanistan için büyük bir fırsattır, büyük bir imkandır. Bu bağların ne denli güçlü olduğunu, yakın bir zamanda yaşadığımız acı tecrübelerde hep birlikte gördük. Gerek Türkiye’de yaşadığımız 6 Şubat depremleri sürecinde, gerekse Yunanistan’da meydana gelen büyük orman yangınları esnasında ülkelerimizin karşılıklı olarak sergiledikleri dayanışma ruhu bu yakınlığın somut bir nişanesi oldu. Türkiye ve Yunanistan arasındaki bu dostluk ve dayanışma iradesi, diplomatik girişimlerle hiç kuşkusuz daha da geliştirilmesi, daha da ileriye taşınması gereken bir kazanımdır. Öyle inanıyorum ki, Türkiye ve Yunanistan arasında karşılıklı olarak sergilenecek samimi gayretler, sadece ülkelerimize de kazandırmayacaktır. Aynı zamanda bölgemizin barış, istikrar ve refahın gelmesine de katkı sunacaktır. Böylelikle küresel barış, istikrar ve güvenliğe de katkı sağlayacaktır.” diye konuştu.
BAŞBAKAN KİRİAKOS MİÇOTAKİS’İN ZİYARETİ
Altun, Miçotakis’in Ankara ziyaretiyle ilgili, “Biz Türkiye olarak Yunanistan’la olan iyi komşuluk ilişkilerimizin bu potansiyellerini de göz önünde bulundurarak devam ettirilmesi gerektiğini düşünüyoruz ve buna büyük bir önem atfediyoruz. 7 yıl sonra ilk kez 7 Aralık 2023 tarihinde Atina’da gerçekleştirilen 5’inci Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi toplantısıyla iki ülke bu potansiyellerden faydalanma iradesini bizzat liderler düzeyinde ortaya koymuştur. Orada imzalanan 15 farklı iş birliği anlaşması ve Atina Bildirgesi bu gerçeğin en önemli göstergesidir. Yine Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Sayın Miçotakis’in ortaya koydukları mevcut sorunlarımızın yapıcı diyalog, iyi komşuluk ilişkileri ve uluslararası hukuk çerçevesinde çözüme kavuşturulması yönündeki irade de çok önemli bir unsurdur.” ifadelerini kullandı.
2021 yılından itibaren başlatılan “pozitif gündem” girişiminin, karşılıklı ziyaretlerle, iş birliği anlaşmalarıyla ve bugün düzenledikleri panel gibi organizasyonlarla kökleşmekte ve kurumsallaşmakta olduğunu söyleyen Altun, bunun kendileri için büyük bir memnuniyet vesilesi olduğunu ifade ederek, “Yunanistan Başbakanı Sayın Kiryakos Miçotakis’in 13 Mayıs Pazartesi günü ülkemize gerçekleştireceği ziyaretin de yine ikili ilişkilerimizin güçlendirilmesi açısından son derece önemli olduğunu, ciddi bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. Bu anlamda önümüzdeki süreçte, bölgesel ve küresel krizlere karşı ortak çözümler geliştirme potansiyellerinin ötesine geçmek için tüm koşullar oluşmuş durumdadır. Türkiye ve Yunanistan ilişkileri, ekonomi, güvenlik, sağlık, çevre, eğitim, medya, iletişim, sosyal güvenlik, kültür-sanat, ticaret ve turizm gibi birçok alanda son derece verimli iş birliği potansiyelleri barındırmaktadır.” şeklinde konuştu.
“KAPIDA VİZE UYGULAMASI GİBİ SEYAHAT KOLAYLIKLARININ HAYATA GEÇMESİNİ ÖNEMLİ BİR GELİŞME OLARAK GÖRÜYORUZ”
Fahrettin Altun, bahse konu iş birliği alanları içerisinde küresel salgınla birlikte büyük aksamaların yaşandığı ticaret ve turizm alanlarına, bugünkü toplantının ana teması olduğu için dikkatleri çekmek istediğini belirterek, “Pandeminin ardından geçen süreçte, dünya hem ticaret hem de turizm noktasında bir toparlanma gayreti içerisine girmiştir. Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Turizm Örgütü verilerine baktığımızda, 2023 yılında turizm amaçlı seyahat edenlerin sayısı bir önceki yıla göre yüzde 34 oranında artmıştır. Uluslararası turizm, yüzde 88 oranında neredeyse pandemi öncesindeki seviyeye gelmiştir. 2024 yılında ise bu performansın daha da iyileşmesi ve tamamıyla pandemi öncesi seviyeye gelmesi beklenmektedir. Turizm sektörünün çok gelişmiş olduğu Türkiye ve Yunanistan için bu durum, hiç kuşkusuz büyük bir fırsattır. Biz, Türkiye olarak kapıda vize uygulaması gibi seyahat kolaylıklarının hayata geçmesini bu anlamda önemli bir gelişme olarak görüyoruz. İki ülke arasında varılan bu uzlaşı ile Türk ve Yunan halkları arasındaki dostluk ve etkileşimin daha da artması mümkün olmuştur.” diye konuştu.
Fakat turizm alanında her iki ülkeyi de bekleyen fırsatların sadece karşılıklı seyahatlerin daha kolay hale getirilmesiyle sınırlı olmadığını ifade eden Altun, “Turizm konusunda her iki ülkenin potansiyelini de sektörel işbirlikleriyle genişleterek dünya turizminden aldığımız payın oranını daha yukarıya taşımalıyız. Sektörel bazda karşılıklı ve daha yoğun tecrübe paylaşımı için çeşitli birliktelikler ihdas etmeliyiz. Benzer şekilde turizm alanında karşılaştığımız sorunlara karşı ortak çözümler geliştirebileceğimiz mekanizmaları da hızla hayata geçirmeliyiz.” dedi.
Altun, diğer yandan, tedarik zincirleri bakımından dünya ticaretinin kavşak noktası bir coğrafyada yer aldıklarını, bu durumun ülkelerin ekonomik refahı ve kalkınması için önemli bir avantaj, fırsat olduğuna işaret etti.
“İKİ ÜLKE ARASINDA İLETİŞİM VE MEDYA ALANINDA KURULACAK ORTAKLIKLARI ÇOK ÖNEMSİYORUZ”
Bu fırsatlardan en doğru ve en verimli şekilde istifade etmenin, mevcut diyalog, eşgüdüm ve iş birliği kanallarının devam ettirilmesi ve sıhhatli bir zeminde geliştirilmesiyle sıkı sıkıya irtibatlı olduğunu belirten Altun, “Bu noktada dikkatinizi bir diğer önemli noktaya çekmek istiyorum. İki ülke ilişkilerinde istikrar ve barışın muhafazası birçok yönüyle iletişim ve medyada sağlıklı bilgi üretimine ve üretilen bilgilerin sağlıklı dağıtım kanallarından dağıtılmasına bağlıdır. Hakikat zemini, bireyler arası ilişkilerde olduğu gibi ülkeler, devletler, hükümetler ve milletler arasındaki ilişkinin de en sağlam dayanağıdır. Dolayısıyla iletişim ve medya alanında doğru bilgiye dayalı enformasyon akışlarının temini, karşılıklı güven ortamının tesisi açısından olmazsa olmazdır. Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilerin daha da geliştirilmesi için iletişim ve medya alanında kurulacak ortaklıkları biz bu yüzden çok önemsiyoruz. Muhataplarımızla bu anlamda ortak adımlar atma gayreti içerisindeyiz.” ifadelerini kullandı.
Fahrettin Altun, iletişim ve medya alanında kuracakları iş birlikleriyle karşılıklı olarak daha yoğun tecrübe aktarımları gerçekleştirebileceklerini, ortak sosyo-kültürel değerlerin küresel topluma tanıtılmasında daha geniş imkanlara sahip olabileceklerini, örneğin böylece ülkelerin muazzam turizm potansiyelini daha da geliştirebileceklerini vurguladı.
Medya ve iletişim alanında iş birliği yapabilecekleri bir diğer konunun dezenformasyonla mücadele meselesi olduğuna işaret eden Altun, “Günümüzün en büyük sınamalarından biri haline gelen dezenformasyon, sistematik yalan bilgi üretimi kendileriyle mücadele edilmesi gereken ciddi tehditlerdir. Bunlarla mücadele etmek, kamuoylarımızın yanlış bilgiyle zehirlenmesinin önüne geçecek, bu da iki ülke ilişkilerinin olumsuz etkilenmesini engelleyecektir. Hiç kuşkusuz, iletişim ve medyanın tüm imkanlarından istifade ederek Türk ve Yunan toplumları arasındaki etkileşimin yoğunluğunu arttırmak, yeni diyalog ve iş birliği fırsatlarını da karşımıza çıkaracaktır.” dedi.
Altun, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak katkı sağlamaktan büyük bir memnuniyet duydukları Türk-Yunan Medya ve Akademi Forumu’nun bu anlamda çok kıymetli bir girişim olduğunu belirterek, bu tür girişimleri, ikili ilişkilerdeki pozitif gündemin nitelikli bir şekilde sürdürülmesini temin edecek güçlü ve kararlı adımlar olarak gördüklerini ve daha önce Atina’da gerçekleştirilen panel kapsamında da vurgulandığı üzere bu girişimin kurumsal bir diyalog zeminine oturmasını çok önemsediklerini, bu yönde gerçekleştirilecek bütün çalışmalara da katkı vermeye hazır olduklarını söyledi.
Forum kapsamında hayata geçirilen panellerin ikili ilişkilerinde yeni fırsatları keşfetmelerine ve yeni ufuklar kazanmalarına büyük katkılar sağlayacağının altını çizen Altun sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Unutmayalım ki, bu ilişkilerin iki tarafa kazandıracağı fayda, üçüncü tarafların çıkarlarından çok daha üstündür. Türkiye ve Yunanistan olarak ilişkilerimizi, bu ilişkilerdeki sorunları başkalarıyla, üçüncü taraftarlarla değil, birbirimizle konuşmalıyız. Ve bunu yapıyoruz. Tarihsel tecrübe birbirimizle konuştuğumuzda iki ülke arasında olumlu bir havanın oluştuğunu, ilişkilerimizin yapıcı bir diyalog çerçevesinde ilerleme kaydettiğini ve nihayetinde iki devletin ve iki milletin de bundan fayda sağladığını göstermiştir. İki ülke de birbirlerinin hassasiyetlerine saygı duymalı, Türk ve Yunan toplumları arasındaki güvenin oluşmasına katkı sunmalıdır. Biz Türkiye olarak, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın belirttiği gibi, ’Düşmanları değil, dostluğu artırmanın’ tarafındayız, gayretindeyiz. Yunanistan’la da dostluğumuzu pekiştirecek ve güçlendirecek her türlü girişime destek vermeye hazırız. Bundan sonra da iyi komşuluk ilişkilerimizi kökleştirip diyalog kanallarımızı geliştirmek, genişletmek ve çeşitlendirmek suretiyle bunu sürdüreceğimize net bir şekilde vurguda bulunmak istiyorum. Yeter ki samimi olalım. Yeter ki hakikatin tarafında bulunalım. Yeter ki adalet ve hakkaniyetli bir şekilde ilişkilerimizi sürdürelim.”