Ferhat, ‘Ruh sağlığı alanında reformlar’ başlıklı yasa tasarısı hakkında mecliste söz aldı

Rodop Yeni Sol Partisi Milletvekili Özgür Ferhat, Sağlık Bakanlığı tarafından meclise sunulan ‘Ruh sağlığı alanında reformlar’ başlıklı yeni yasa tasarısı hakkında mecliste söz aldı.

Milletvekili Ferhat söz konusu yasa tasarısına ilişkin konuşmasının ilk bölümünde, “Bu tasarının, ruh sağlığı ve bağımlılık hizmetlerinde iyileştirici bir reform olduğuna bizi ikna edemediniz. Aksine, bu tasarı, ruh sağlığı için en acımasız anti reformu teşkil etmekte ve yıllardır elde edilen ilerleme ve gelişimi yok etmektedir.” görüşlerine yer verdi.

Ferhat, “Dünya genelinde vatandaşların sağlık hizmetlerine evrensel ve eşit erişimi talep edilirken, siz ruh sağlığı hizmetlerini Ulusal Sağlık Sisteminden ayırıp, kamuya ait ruh sağlığı ve bağımlılık merkezlerini küçültüp ve özelleştirerek eşitsizliği artırıyorsunuz. Atina ve Selanik Özel Psikiyatri Hastaneleri ve Psikiyatri Bölümlerinin kurumlarını fesheden ve Yunanistan Ruh Sağlığı ve Araştırma Merkezi’ni (EKΕPΨYE) bölge yönetimlerine dağıtarak yıllardır bağımsızlık ilkesiyle oynadığı idari ve bilimsel rolüne son veren bir yasayı yürürlüğe koyuyorsunuz.” diye konuştu.

Milletvekili Ferhat konuşmasının devamında şu görüşlere yer verdi:

“Ruh Sağlığı Yapılarının temel ilkesi olan Bölgeselleşmeyi terk ediyorsunuz, yönetim ve koordinasyonu Sağlık Bölgelerine devrediyorsunuz, katı bir idari mantığa sahip, yetkilerin merkeze alındığı, çelişkili görevlerin bulunduğu, hizmet alıcılarının gerçek katılımı olmaksızın, hiyerarşik bir model yaratıyorsunuz.

Bu modelin sonuçları, ruhsal ihtiyaçları olan savunmasız nüfusun ve terapistlerin iş kalitesinin aleyhine olacaktır. Birimler arasında işbirliği zor gerçekleşip, insanların ihtiyaçları zor tespit edilecek ve yeterli şekilde karşılanamayacaktır.

Zaten ülkemizde büyük eksiklikleri olan ruh sağlığı bölümleri çalışanları, her tür boşluğu doldurmak için durmadan çalışmakta ve sizler bu tasarı ile hastaların sabit bir terapist ve birim talebinin aksini uyguluyorsunuz.

Tüm programları tek bir özel hukuk tüzel kişisi olan EOPAE’ye devrederek hükümet tarafından atanan bir yönetim ile birleştiriyorsunuz. Ancak bağımlılık tedavi kuruluşlarının idari yapıları tarafsız değildir, klinik uygulamalarıyla doğrudan ilişkilidir. Tüm kuruluşların tek bir çatı altında birleştirilmesi, KETHEA, 18 Άνω, Argo, Janus, Diaplous’un zorunlu olarak bölünmesine ve onlara uymayan bir yapıya zorlanmasına yol açacaktır, bu da bugüne kadar verdikleri hizmetlerin tamamen yok olmasına neden olacaktır. Ayrıca müdahalelerin çeşitliliğini ortadan kaldırarak bağımlılık sorunları olan vatandaşlar için serbest tedavi seçimini fiilen kaldırıyorsunuz ve ergenlerin yeni bağımlılıklarını, risk altındaki gruplara erken müdahaleyi, davranışsal bağımlılıkları göz ardı ediyorsunuz.

Bağımlılığa karşı önlem alma merkezlerine gelince, 2027’den sonra faaliyetlerinin devamı öngörülmediği için, bilgi verme, farkındalık yaratma ve erken tanıma programları uygulayan bu merkezler ortada bırakılıyor.

Çocuklar ve ergenlerdeki saldırganlık ve suç davranışı gibi sosyal fenomenleri tıbbi ve psikiyatrik bir durum olarak göstermek, “sapkın” davranışlar olarak tanımlamak ve onları “ıslah etmek” için modern tedavi merkezleri öngörmek bizi tabii ki korkutuyor.

Bu düzenleme, kuruluşlar için yıkıcı sonuçlara ve toplum için daha kötü hizmetlere yol açacak ve açıkça ruh sağlığı ve bağımlılık hizmetlerinin özelleştirilmesini hedeflemektedir, çünkü önleme, tedavi, rehabilitasyon alanlarında her türlü özel girişimi meşrulaştırmakta ve özel sektöre cömert ayrıcalıklar ve devlet finansmanı sağlamaktadır. Aynı zamanda, kalan kamu yapılarının daha da küçülmesi için en iyi bahane olacaktır.

Özel doktorların görevlendirilmesi ve reçete yazma yetkilerinin cezai olarak kaldırılmasıyla ilgili olarak, pandemi döneminde de denenmiş ancak işe yaramamış olan bu uygulamanın işe yaramayacağını hatırlatmak isteriz. Çünkü hastane ve acil tıp, klinik tıptan farklıdır. Farklı hasta popülasyonu, farklı hastalıklar, farklı tedaviler ve farklı düşünce yapıları vardır. Uzun yıllar klinikte doktorluk yaptıktan sonra, acil servise ya da hastaneye bir iki günlüğüne çağrılmak ve ciddi bir iş yapmak mümkün değildir. Koridor doktorlarla dolu görünebilir ama hasta için doktorun bir hata yapma olasılığı yüksektir. Ayrıca, klinikte takip ettiğiniz ve acil servis ve hastane ortamından uzak tuttuğunuz hastaları ihmal etme olasılığı da vardır ki bu daha büyük bir sorun yaratır.”

Konuşmasının son bölümünde milletvekili Ferhat, “Yeni Sol olarak, Ulusal Sağlık Sisteminin itibarsızlaştırılmasını ve aşağılanmasını durdurmanız için çağrı yapıyoruz. Tüm pozisyonlara personel alımının derhal ilan edilmesini talep ediyoruz. Sağlık personeline saygın bir şekilde ödeme yapılmasını ve boş olan tüm pozisyonların doldurulması için ciddi teşvikler verilmesini istiyoruz aksi taktirde bu Devlet Sağlık Sisteminin ESY’nin işlevsel çöküşü demektir. Bağımlılıklar konusunda, halk sağlığı, toplum ve insanı ön plana koyan bütüncül bir yaklaşımı savunuyoruz. Ulusal ve yerel düzeyde, önleme, hedefe yönelik erken müdahale, zarar azaltma, tedavi, sosyal entegrasyon ve dışlanmaların kaldırılması alanlarında uyumlu ve koordineli bir politika geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.” ifadelerine yer verdi.