Batı Trakya Türk Azınlığının sorunları AGİT 2024 Varşova İnsani Boyut Konferansı’nda dile getirildi
Batı Trakya Türk Azınlığının sorunları AGİT 2024 Varşova İnsani Boyut Konferansı’nda dile getirildi.
Polonya’nın başkenti Varşova’da gerçekleşen konferansta Batı Trakya Türk Azınlığı, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsiller Derneği (BTAYTD) ve Avrupa Batı Trakya Türkleri Federasyonu (ABTTF) tarafından temsil edildi. Konferansa BTAYTD adına İnsan Hakları Uzmanları Pervin Hayrullah ve Kerem Abdurahimoğlu, ABTTF adına ise K. Engin Soyyılmaz katıldı.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) katılımcı Devletleri, AGİT kurumları, uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum temsilcilerinin katıldığı konferansın 7 Ekim’deki temel özgürlükler temalı oturumunda konuşan ABTTF, Yunanistan’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) Bekir Usta ve Diğerleri Dava Grubu’ndaki Türk dernekleri ile ilgili aleyhindeki üç kararı 16 yılı aşkın süredir uygulamadığına dikkat çekti. ABTTF, bu durumun Batı Trakya Türk toplumunun örgütlenme özgürlüğünün ihlal edilmesinin ötesinde hak ve özgürlüklerine açık bir saldırı olduğunu ifade etti.
ABTTF, 9 Haziran 2024’teki Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde elde ettiği başarının ardından Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisinin siyaset ve medyada damgalandığını belirterek, partinin Yunanistan’ın ulusal güvenliği ve toprak bütünlüğü için sözde bir tehlike oluşturduğu iddia edilerek Danıştay ve Yargıtay’a kapatılması yönünde başvurular yapıldığını kaydetti.
ABTTF, Yunanistan’ı Bekir Usta ve Diğerleri Dava Grubu ile ilgili AİHM kararlarını tam ve etkin bir şekilde ivedilikle uygulanmaya ve Batı Trakya Türk toplumunun düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğü ile seçme ve seçilme hakkına saygı göstermeye çağırdı.
8 Ekim’deki hoşgörü ve ayrımcılık yapmama temalı oturumda konuşan ABTTF, 1923 Lozan Antlaşması ile statüsü belirlenen Batı Trakya Türk toplumunun ülkesi Yunanistan’da yıllardır sistematik ayrımcılığa maruz kaldığının altını çizerek, Yunan devletinin Türk toplumu üzerindeki baskıyı artırmak istediğinde mali ve adli soruşturmalara başvurduğunu, Türk toplumunun liderlerinin çeşitli gerekçelerle kovuşturmaya uğradığını kaydetti.
İsmindeki “Türk” kelimesi nedeniyle kapatılan Batı Trakya Türk toplumunun en eski derneği İskeçe Türk Birliğinin başkanı Ozan Ahmetoğlu hakkında açılan dava ve Batı Trakya Türklerinin seçtiği Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif hakkında AİHM’nin Mart 2000 tarihli Yunanistan aleyhinde aynı konudaki kararına rağmen “makam gaspı” iddiasıyla bir kez daha soruşturma açılmasını örnek gösteren ABTTF, Yunanistan’a Batı Trakya Türk toplumuna karşı ayrımcılık ve nefret söylemini ortadan kaldırmak için sonuç odaklı önlemler alma çağrısında bulundu.
BTAYTD
Konferansın Temel Haklar II: Ulusal İnsan Hakları Kurumları- Toplantı ve Örgütlenme Özgürlüğü – Din ve İnanç Özgürlüğü başlıklı 7. Oturumunda söz alan BTAYTD, Batı Trakya Türklerinin dernekleşme özgürlüğü ve dini özgürlükler alanında yaşadığı sorunlara dikkat çekti.
Yunanistan’ın uluslararası antlaşmalara aykırı olarak müftü atamaları yaptığı ve Batı Trakya Türkleri tarafından seçilmiş dini liderlere saygı göstermediği ifade edildi. BTAYTD, Batı Trakya Fenerbahçeliler Spor ve Kültür Derneği hakkında geçen mayıs ayında verilen kapatma kararına değinerek, geçmişte Batı Trakya ifadesinin de Türk azınlık ifadesinin de birçok Yunan devlet adamı tarafından dile getirilerek tanındığını belirtti. BTAYTD son yıllarda Yunanistan’ın siyasi nedenlerle Batı Trakya Türklerinin dernekleşme özgürlüğü hakkını ihlal ettiğini ifade etti.
Konferansın Hoşgörü ve Ayrımcılık yapmama I: ırkçılık, yabancı düşmanlığı, ayrımcılık ve hoşgörüsüzlükle mücadele başlıklı 8. Oturumunda BTAYTD tekrar söz aldı. 1998 yılına kadar yürürlükte olan Yunan vatandaşlık yasasının ırkçı 19. Maddesi nedeniyle on binlerce Batı Trakya Türkünün kimliksiz ve vatansız bırakıldığını hatırlatan BTAYTD, bunun bölgedeki Türk nüfusunu eritmeye yönelik sistematik bir politikanın parçası olduğunu ve farklı yöntemlerle bu politikanın bugün de devam ettiğini söyledi.
Bugün Batı Trakya Türklerinin birçok sosyoekonomik ayrımcılıklara maruz kaldığını, geçmişteki ayrımcılıkların ekonomik ve yasal sonuçları nedeniyle birçok AB fonunun Türkler için erişilebilir olmadığını vurguladı. BTAYTD, Batı Trakya’da Türk ve Yunan yerleşimleri arasındaki gelişmişlik farkının çıplak gözle gözlemlenebileceğini ifade etti.
Konferansın Hoşgörü ve Ayrımcılık yapmama II: Ulusal Azınlıkların hakları, Roman ve Sinti sorunları başlıklı 9. Oturumunda tekrar söz alan BTAYTD, Batı Trakya Türk azınlığının eğitim alanındaki sorunlarını dile getirdi. Konuşmada Yunanistan’ın uluslararası antlaşmalara aykırı olarak çıkardığı tek taraflı yasalarla azınlık eğitiminin özerk yapısının zedelediği ve bunun en son örneğinin de azınlık liselerine Türk azınlık temsilcilerine danışılmadan yapılan müdür atamalarında görüldüğü ifade edildi.
Yine Yunanistan’ın azınlık kurumlarına özel anaokulu açma izni vermediği, bu konuda yargıya intikal eden sürecin de yavaş ilerlediği ifade edildi.
YUNAN DELEGASYONU
Yunanistan delegasyonu ise yaptığı açıklamada, Lozan Antlaşması’na göre Batı Trakya’daki azınlığın Müslüman azınlık olduğunu, eşit Yunanistan vatandaşları olarak tüm sivil haklardan ve Lozan’ın azınlığa sağladığı tüm haklardan yararlandığını iddia etti.