Dinleme skandalı ve Azınlığımız…
Ülkemiz Yunanistan’da siyaset gündemi, son günlerde dinleme skandalıyla sarsılıyor. Yunanistan Meclisi İkinci Başkan Yardımcısı Haralambos Athanasiu’nun bir televizyon programında, Azınlık milletvekillerinin “Ulusal güvenlik” nedeniyle gerekirse dinlenebileceği yönündeki açıklamaları, Azınlık kamuoyunda tepkiyle karşılandı.
Öncelikle şunu söyleyebilirim ki; Bizler Batı Trakya Türk Azınlığının birer fertleri olarak hiç bir zaman yaşadığımız ülkenin doğup büyüdüğümüz bu ülkenin ulusal anlamda menfaatlerine ters düşecek davranış ve tutum içinde olmadık, bundan sonra da asla olmayız. Bizler birer Yunan vatandaşı ve Azınlık ferdi olarak, biz bu ülkede doğduk, bu ülkede vergimizi ödüyoruz ve ülkemizin her ne pahasına olursa olsun Anayasası’na, hukukun üstünlüğüne sosyal politikalarına bugüne kadar olduğu gibi saygı gösterdik, bundan sonra da saygılı olacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.
Ancak azınlık haklarımızı da arama ve takipçisi olma konusunda bunun mücadelesini verirken her zaman hukuk çerçevesinde hareket ediyor, talep ettiğimiz hakları da hukuk çerçevesinde arıyoruz.
Azınlık milletvekillerimizin dinlenme konusuna gelince ben böyle bir şeyin olacağına ihtimal vermek istemiyorum. Hukuku iyi bilen eski adalet bakanı olarak da görev yapmış hali hazır hazırda meclis ikinci başkan yardımcısı bir hukuk adamı sayın Athanasiu’nun bu açıklamalarını hayretle karşıladım. Başta mensubu olduğu iktidar yönetimine ve kendilerine şunu tavsiye etmek isterim; Tele kulakları bir kenara bırakıp, kamuya açık bir masa etrafında Azınlık milletvekillerimize çağrıda bulunun. Böylece Azınlığın sorunlarına, problemlerine hep birlikte el ele vererek çözüm aramış oluruz. Demek istediğim; Telekulak yoluyla değil de şeffaflıkla vekillerimizin sesine ve bu Azınlığın sesine kulak vermelerini tavsiye ediyorum.
Buradan bir kez daha tekrar ediyorum; Bu Azınlık insanı hiçbir zaman yaşadığı bu topraklara, ülkesine, bayrağına, kanununa, hukukuna ihanet içinde olmadı, saygısızlıkta bulunmadı. Bizler her zaman doğup büyüdüğümüz bu topraklarda, ötekileştirilmeden, birer Yunan vatandaşı olarak yaşamak istiyoruz. Ancak her ne pahasına olursa olsun, ülkemiz yöneticilerinin azınlık haklarını da gözardı etmesini hiçbir zaman kabul edemeyiz.
Bu Azınlığı tehlike olarak gören bazı zihniyetler şunu unutmamalıdır ki; Bizler bu vatanda askerliğimizi yaptık, bundan sonra da çocuklarımız bu görevini yerine getirecek. Vergimizi ödedik, bundan sonra da vergimizi ödemeye devam edeceğiz, Ama hiç bir zaman da ülkemize ihanet düşüncesi içinde olmadık, böyle bir düşünce de bizim zihniyetimizde asla yer yoktur.