“Komşu olduğumuzu hatırlatmak için savaşlara ihtiyacımız yok”
Türkiye’nin Atina Büyükelçisi Burak Özügergin, Ta Nea gazetesinin hafta sonu “Nea Savvatokiriako” ekinde bir makale kaleme aldı.
“İstesek de istemesek de Türk ve Yunan halkının kaderi ayrılmaz bir şekilde bağlantılıdır. Tarih böyle bir kısmet anını tam 100 yıl önce verdi.”
Büyükelçi Burak Özügergin makalesinde şu görüşlere yer verdi:
“İstesek de istemesek de Türk ve Yunan halkının kaderi ayrılmaz bir şekilde bağlantılıdır. Tarih böyle bir kısmet anını tam 100 yıl önce verdi. 9 Eylül 1922’de Türk milleti nihayet on yıllık bir savaş ve toprak işgali döngüsünü sona erdirmeyi başardı.
“Savaşlar, kazansanız da kaybetseniz de travmatik olaylardır. Ulusunuz kaybeden taraftaysa, sonuçlar açıktır – inkar, öfke, ezici bir intikam ve revizyon dürtüsü vb. Bu tür talihsiz durumlarda, nihai kabul ve gerçeğe yeniden yönlendirme, aslında iç huzuru sağlamanın anahtarı olabilir.
Ayrıca madalyonun genellikle gözden kaçan başka bir yüzü daha var. Kazansanız bile, yas tutmak için birçok nedeniniz var. Evleriniz ve köylerinizle birlikte oğullarınızı, kızlarınızı ve güvenlik duygunuzu kaybettiniz.
Yunan ordusu geri çekilirken Batı Anadolu’da yüzlerce kasaba ve köyü yerle bir edenlerin ve şehirlerini yakanların galip Türk silahlı kuvvetlerinin ta kendisi olduğu söyleniyor. Bu mantıklı mı? Hayır. Savaş sonrası Lozan Antlaşması’na göre bile değil.
İşte bu yüzden Antlaşma, Yunanistan’ı, ordunun veya idaresinin savaş hukukuna aykırı eylemlerinin Anadolu’ya verdiği zararı onarmak zorunda bırakmıştır.
Görüyorsun, doğru soruları sormazsanız, büyük ihtimalle doğru cevapları asla bulamayacaksın. Daha da kötüsü, kendi hatalarınız için başkalarını suçlamaya devam edeceksiniz.
Atatürk ile Venizelos’un el sıkışmasının doğru zihniyetin mükemmel bir örneği olduğuna her zaman inanıyorduk. Bu tokalaşmayı, milletler arasındaki bilgece, büyük ve tarihi bir anlayışı yansıtmak için aldık; bunca yıl süren çatışmalardan ve birbirimize verdiğimiz onca acıdan sonra, iki ulus geçmişin ağır yükünü geride bırakıp geleceğe doğru ilerlemek için zor ama gerekli bir karar verdi. Umarım bir hata yapmamışızdır. Ayrıca bize komşu olduğumuzu hatırlatmak için savaşlara, depremlere veya başka felaketlere ihtiyacımız yok.
Yüz yıl önce Türk topraklarında savaş silahları sustu. Tehdit edici gürültüsü bir daha asla duyulmasın.”