“Artık bu ülkede derneklerimizin resmiyet kazanmasını çok arzu ediyoruz”
Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği (BTTÖB) 29 Ocaklarla ilgili olarak yazılı bir açıklama yayımladı.
BTTÖB Azınlık sorunlarında dikkat çektiği açıklamasında, “Artık bu ülkede kendi kimlikleri ile tarihi derneklerimizin resmiyet kazanmasını ve demokrasinin tüm nimetlerinden istifade edebilmeyi çok arzu ediyoruz. Azınlık kurum yöneticilerinin yargı yoluyla ürkütülmeden, fikir hürriyetlerini korkusuzca kullanabilecekleri bir yaşam alanının tesis edilmesini umutla bekliyoruz” ifadelerine yer verildi.
BTTÖB 29 Ocaklarla ilgili yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“29 Ocak 1988 tarihi, Batı Trakya Türklerinin milli kimliğinin inkârına karşı onurlu bir direniş gösterdikleri, asla antidemokratik ayrımcılığı ve baskıları kabullenmeyeceklerini dünyaya haykırdıkları gündür. Asırlardır Türk kimliği ile kendi kültür dairesini oluşturan Batı Trakya Türk Azınlığı, kendi kültürünü terk etmeden, kendilerini bu ülkenin onurlu birer vatandaşı gibi hissederek, bu ülkede yaşayacaklarını güçlü bir sesle seslendirdikleri gündür.
O gün hakça ve herhangi bir ayrımcılığa maruz kalmadan yaşamak için cesaretle yollara düşen kahramanlarımız, bizlere bu anlamlı Milli Direniş ve Toplumsal Dayanışma Bayramını armağan etmişlerdir. Bizler, bu onurlu bayramı bizlere armağan eden kahramanları, bugünün yıldönümlerinde her zaman yâd etmeye, bu davanın merhumlarına rahmet, hayatta olanlarına esenlik dilemeye ve minnet duygularımızı dile getirmeye büyük bir kararlılıkla devam edeceğiz.
İki yıl sonra Milli Direniş ve Toplumsal Dayanışma Günü’nü anmayı dahi yasaklayan, tarih sayfalarında 29 Ocak 1990 gününü karaya boyayıp, kendinde Batı Trakya Türk Azınlığı mensuplarına ait iş yerlerine dönük vandallığı hak gören faşizan tutumu asla unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız.
Hakkı ve hukuku uluslararası antlaşma ile belirlenmiş bir azınlığın haklarının yıllardır gasp edilmesine sessiz kalan Avrupa Birliği’nin bu tutumunu da insanlık ve barış adına endişe ile izliyoruz. Bu tutum, yıllardır Avrupa Birliği’nin dillendirdiği, üzerinde hassasiyetle durduğu ve hatta AB’nin kuruluş temellerini oluşturan demokrasi, adalet, insan hakları, ifade özgürlüğü ve eşit eğitim hakkı gibi medeni kavramlara olan inancımızı sorgulamamıza sebebiyet vermektedir.
Artık bu ülkede kendi kimlikleri ile tarihi derneklerimizin resmiyet kazanmasını ve demokrasinin tüm nimetlerinden istifade edebilmeyi çok arzu ediyoruz. Azınlık kurum yöneticilerinin yargı yoluyla ürkütülmeden, fikir hürriyetlerini korkusuzca kullanabilecekleri bir yaşam alanının tesis edilmesini umutla bekliyoruz. Ayrıca hakkımız olan eğitim özerkliğimizin tanınmasını, varlığımızın ve kültür bekamızın temeli olan azınlık okullarının kapatılmalarına son verilmesini ivedilikle talep ediyoruz. Çağdaş ve bilimsel eğitimin gereği olarak çift dilli Türkçe – Yunanca eğitim verecek anaokulları ile ihtiyaç duyulan alanlar yeni azınlık okullarının açılması için iyi niyetli bir çaba gösterilmesini hasretle bekliyoruz. Gençlerimizin geleceğe umutla ve güvenle bakabilmesi için yöneticilerin ötekileştirmeden, azınlığı bir tehlike, bir güven meselesi olarak görmeden azınlıkla diyalog kurmasının özlemi içindeyiz…
Bu duygu ve temenniler içinde Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği yönetimi ve camiası olarak bir kez daha azınlığımızın 29 Ocak 1988 Milli Direniş ve Toplumsal Dayanışma Bayramını içtenlikle kutluyor ve 29 Ocak 1990’da toplumumuza yapılan vandallığı da bir kez daha lanetle kınıyoruz.”